Atriyal fibrilasyon kalbin düzensiz ve hızlı çalışmasına neden olan bir ritim bozukluğudur. Kalpteki bu düzensizlik pıhtı oluşumuna zemin hazırlayabilir ve felç (inme) riskini artırır.
Atriyal Fibrilasyon Nedir?
Atriyal fibrilasyon (AF), kalbin üst odacıkları olan atriyumların kontrolsüz ve hızlı bir şekilde kasıldığı düzensiz kalp ritmidir. Normalde, kalbin üst ve alt odacıkları düzenli bir uyum içinde çalışarak kanı vücuda pompalar. Ancak AF’de, atriyumlardaki elektriksel sinyaller kaotik bir hal alır, bu da atriyumların titremesine ve düzensiz bir kalp atış hızına yol açar. Bu durum, kalbin kanı etkili bir şekilde pompalamasını zorlaştırabilir ve kanın atriyumlarda göllenerek pıhtı oluşmasını ve dolayısıyla felç (inme) riskini artırabilir. AF, kısa süreli ataklar halinde gelebileceği gibi, kronik bir durum da olabilir.
AF, toplumun yaklaşık %1-2’sinde görülmekte olup, yaşla birlikte sıklığı belirgin şekilde artmaktadır. Özellikle 65 yaş üstü bireylerde bu oran %10’un üzerine çıkmaktadır.
Hazırladığım bu video ile atrial fibrilasyon hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Atriyal Fibrilasyon Belirtileri Nelerdir?
Atriyal fibrilasyonda sık karşılaşılan belirtiler arasında kalp çarpıntısı, yorgunluk, nefes darlığı, baş dönmesi, sersemlik ve halsizlik yer alır. Bazı hastalar göğüste rahatsızlık veya ağrı hissedebilirler. Kronik AF durumunda, egzersiz kapasitesinde azalma ve genel bir bitkinlik hali olabilir. Yaşlı bireylerde veya ek kalp sorunları olanlarda bilinç bulanıklığı veya bayılma da görülebilir.
Şunu unutmamak önemlidir. Atriyal fibrilasyon ile yaşayan kişilerde belirtilerin şiddeti ve türü değişkenlik gösterebilir. Bazı kişiler hiçbir belirti hissetmeyebilir ve durumları sadece rutin bir muayene sırasında tespit edilebilir. Diğer kişilerde ise belirtiler oldukça rahatsız edici olabilir.
Atriyal Fibrilasyon Neden Olur?
Atriyal fibrilasyonun temelinde kalbin elektriksel sistemindeki bozukluklar yatar. Ancak bu bozukluklara yol açan birçok faktör olabilir. En yaygın nedenlerden biri yüksek tansiyondur. Uzun süreli kontrolsüz hipertansiyon kalbin yapısını ve elektriksel iletimini etkileyebilir. Diğer kalp hastalıkları, örneğin kalp kapak sorunları, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği ve geçirilmiş kalp krizi de AF riskini artırır. Kalp dışı faktörler arasında hipertiroidizm (tiroid bezinin aşırı çalışması), aşırı alkol tüketimi, obezite, uyku apnesi ve diyabet sayılabilir. Yaşın ilerlemesi de önemli bir risk faktörüdür.
Bazı durumlarda, atriyal fibrilasyon açık bir neden olmadan da gelişebilir, buna “lone atriyal fibrilasyon” denir ve genellikle daha genç kişilerde görülür.
Atriyal Fibrilasyon Tipleri Nelerdir?
Atriyal fibrilasyon, süresine ve sıklığına bağlı olarak farklı tiplere ayrılır. Bu sınıflandırma, tedavi yaklaşımını belirlemede önemli rol oynar.
Paroksismal atriyal fibrilasyon, genellikle birkaç dakika ile bir hafta arasında süren epizodlarla karakterizedir. Ataklar kendiliğinden sona erer ve herhangi bir tıbbi müdahale gerektirmeyebilir. Ancak bu, durumun hafif olduğu anlamına gelmez; paroksismal atriyal fibrilasyon zamanla daha kalıcı hale gelebilir.
Persistan atriyal fibrilasyon, yedi günden uzun süren ve genellikle ilaç tedavisi veya elektriksel kardiyoversiyon (kalp ritmine elektrik şoku uygulanması) gibi tıbbi bir müdahale gerektiren atriyal fibrilasyondur. Bu tip, kendiliğinden normal ritme dönmez.
Uzun süreli persistan atriyal fibrilasyon, bir yıldan uzun süren sürekli atriyal fibrilasyonu tanımlar. Bu aşamada, ritim kontrolü stratejileri daha zorlu olabilir.
Kalıcı atriyal fibrilasyon, kişinin ve hekimin normal sinüs ritmine dönmeyi hedeflemediği ve ritim kontrol stratejilerinin artık düşünülmediği durumu ifade eder. Bu durumda, hız kontrolü ve antikoagülan tedavi (kan sulandırıcı) gibi yaklaşımlarla komplikasyonları önlemek hedeflenir.
Atriyal Fibrilasyon Riskleri Nelerdir?
Atriyal fibrilasyonun en ciddi riski inme (felç) olasılığının artmasıdır. Düzensiz kalp atışları nedeniyle kan, özellikle sol atriyal apendiks adı verilen bölgede göllenebilir ve pıhtı oluşabilir. Bu pıhtılar kan dolaşımına karışarak beyin damarlarını tıkayabilir ve inmeye yol açabilir. AF ayrıca kalp yetmezliği riskini de artırır çünkü düzensiz ve hızlı kalp atışları zamanla kalp kasını zayıflatabilir. Yaşam kalitesi de AF’den olumsuz etkilenebilir; sürekli yorgunluk, nefes darlığı ve çarpıntı gibi belirtiler günlük aktiviteleri kısıtlayabilir. Kronik AF olan kişilerde anksiyete ve depresyon riski de artabilir.
Bazı kişilerde, özellikle kalp kapak hastalığı olanlarda, atriyal fibrilasyon diğer kalp ritim bozukluklarının gelişmesine de zemin hazırlayabilir.

Atriyal Fibrilasyon Nasıl Teşhis Edilir?
Atriyal fibrilasyonun teşhisi için öncelikle detaylı bir tıbbi öykü alınır ve fizik muayene yapılır. Hekim, belirtileri değerlendirir ve kalp atışlarınızı dinler. Atriyal fibrilasyonda, kalp atışları düzensizdir.
Elektrokardiyogram (EKG), atriyal fibrilasyonun teşhisinde en temel testtir. Bu test, kalbin elektriksel aktivitesini kaydeder ve ritim bozukluklarını gösterebilir. Atriyal fibrilasyonda, EKG’de P dalgalarının yokluğu ve düzensiz aralıklarla gelen QRS kompleksleri görülür. Ancak atriyal fibrilasyon aralıklı olabildiğinden, standart EKG her zaman tanı koymaya yeterli olmayabilir.
Holter monitörü veya olay kaydedicisi gibi uzun süreli EKG izleme cihazları, aralıklı atriyal fibrilasyon epizodlarını yakalamak için kullanılabilir. Bu cihazlar, 24 saat ile bir ay arasında değişen sürelerde kalp ritmini sürekli olarak kaydeder.
Ekokardiyografi (kalp ultrasonu), kalbin yapısını ve işlevini değerlendirmek için kullanılır. Bu test, atriyal fibrilasyonun altında yatan kalp hastalıklarını tespit etmeye yardımcı olabilir ve tedavi planlaması için önemli bilgiler sağlar.
Bazı durumlarda, kan testleri (tiroid fonksiyon testleri gibi), göğüs röntgeni veya stres testi gibi ek testler de istenebilir. Tüm bu testler, atriyal fibrilasyonun nedenini anlamaya ve en uygun tedavi planını oluşturmaya yardımcı olur.
Atriyal Fibrilasyon Tedavisi Nasıl Yapılır?
Atriyal fibrilasyon tedavisi, kişinin yaşına, semptomlarına, altta yatan sağlık durumlarına ve atriyal fibrilasyonun tipine bağlı olarak kişiselleştirilir. Tedavinin ana hedefleri, kalp hızını kontrol etmek, ritmi düzenlemek ve inme riskini azaltmaktır.
İnme riskini azaltmak için, risk faktörlerine bağlı olarak antikoagülan (kan sulandırıcı) ilaçlar kullanılabilir. Varfarin gibi geleneksel antikoagülanlar veya daha yeni doğrudan oral antikoagülanlar (DOAC’lar) reçete edilebilir. Bu ilaçlar, kan pıhtılarının oluşumunu engelleyerek inme riskini azaltır.
Kalp hızını kontrol etmek için beta blokörler, kalsiyum kanal blokörleri veya dijital preparatlar gibi ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, kalp hızını yavaşlatarak semptomları hafifletir ve kalbin daha verimli çalışmasını sağlar.
Ritim kontrolü için, antiaritmik ilaçlar veya elektriksel kardiyoversiyon (kalp ritmine elektrik şoku uygulanması) düşünülebilir. Bu yaklaşımlar, kalbi normal sinüs ritmine döndürmeyi hedefler.
İlaç tedavisine yanıt vermeyen kişilerde, kateter ablasyonu adı verilen minimal invaziv bir prosedür uygulanabilir. AF ablasyon işleminde, kalpte atriyal fibrilasyona neden olan anormal elektriksel aktiviteyi üreten bölgeler belirlenir ve ısı veya soğuk enerji kullanılarak etkisiz hale getirilir.
Yaşam tarzı değişiklikleri de tedavinin önemli bir parçasıdır. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, sigara ve aşırı alkol tüketiminden kaçınma, stresi azaltma ve yeterli uyku, atriyal fibrilasyon semptomlarını iyileştirebilir ve genel kalp sağlığını destekleyebilir.
Atriyal fibrilasyon kronik bir durum olabilir ve sürekli tıbbi gözetim gerektirebilir. Düzenli kontroller ve ilaç tedavisine uyum, komplikasyonları önlemek ve yaşam kalitesini iyileştirmek için önemlidir.
Sık Sorulan Sorular
Atriyal fibrilasyon ilerler mi?
AF zamanla ilerleyebilir. Başlangıçta aralıklı (paroksismal) olan ataklar, zamanla daha sık ve uzun süreli (persistan) hale gelebilir. Tedavi edilmezse, sürekli (kalıcı) bir forma dönüşme riski taşır.
Atriyal fibrilasyon ile yaşamak mümkün mü?
Evet, atriyal fibrilasyonla kaliteli bir yaşam mümkün. Düzenli doktor kontrolü, ilaçlara uyum ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları bunun için kritiktir.
Atriyal fibrilasyon önlenebilir mi?
Sağlıklı beslenme, tuz ve alkolü azaltma, düzenli egzersiz, stres yönetimi ve hipertansiyon ya da diyabet gibi riskleri kontrol altına alma, AF riskini düşürebilir.
Atriyal fibrilasyon spor yapmaya engel midir?
Çoğu hasta için hafif veya orta düzeyde egzersiz güvenli ve hatta yararlıdır. Yine de egzersiz planı doktor denetiminde yapılmalıdır.
Atriyal fibrilasyon yaşam süresini kısaltır mı?
Atriyal fibrilasyonun yaşam süresine etkisi birçok faktöre bağlıdır. İyi yönetilen bir durumda yaşam süresi, sağlıklı bireylerle benzer olabilir. Ancak tedavi edilmeyen ya da kontrol altına alınamayan vakalarda yaşam kalitesi ve süresi olumsuz etkilenebilir.
Atriyal fibrilasyonda nabız kaç olur?
Normalde dinlenme halindeki nabız yetişkinler için dakikada 60-100 arasındadır. Atriyal fibrilasyonda kulakçıklar dakikada 300-600 kez titreşir, ancak bu uyarıların hepsi karıncıklara ulaşmaz. Yine de nabız genellikle 100-175 arasına yükselir.
Atriyum nedir?
Atriyum (kalp odacığı veya kulakçık), kalbinizin üst kısmında yer alan odacıklara verilen isimdir. Sağ atriyum ve sol atriyum bulunur. Sağ atriyumun vücuttan gelen oksijensiz kanı alır, sol atriyum akciğerlerden gelen oksijenli kanı alır. Görevi kanı ventriküllere (alt odacıklar) pompalamaktır.
Ventrikül nedir?
Ventrikül, Latince “küçük karın” anlamına gelen ventriculus kelimesinden türetilmiştir ve kalpteki odacık veya boşluk anlamına gelir. Kalbin alt kısmında bulunan iki ventrikül, kanı vücuda veya akciğerlere pompalamakla görevlidir. Sağ ventrikül, oksijeni azalmış kanı akciğerlere göndererek oksijenlenmesini sağlar. Sol ventrikül, oksijenlenmiş kanı vücuda pompalar. Daha güçlü bir kas yapısına sahiptir çünkü kanı yüksek basınçla tüm vücuda iletmesi gerekir. Ventriküller, kan dolaşımını sürekli kılarak vücudun oksijen ve besin ihtiyacını karşılamada kritik bir rol oynar.
Fibrilasyon nedir?
Fibrilasyon, latince “fibra” (lif) kelimesinden gelir. Kas liflerinin hızlı ve düzensiz kasılması anlamına gelir. Kardiyolojide, kalp kasının belirli bölümlerinin düzensiz ve koordinasyonsuz kasılması anlamına gelir. Hızlı ve kaotik elektriksel aktiviteye neden olur, kalp kasılmaları etkisizdir ve normal ritmi bozar.
Atriyal nedir?
Atriyal, atriyumla ilgili olan veya atriyuma ait olan anlamına gelir. Genellikle atriyumu etkileyen durumları tanımlamak için kullanılır.
Referans: Atrial Fibrillation