Atriyal Fibrilasyon (AF)

Atriyal fibrilasyon mekanizması
Bu görselde, atriyal fibrilasyon durumunda kulakçıklardaki uyarıları görüyorsunuz (beyaz oklar)

Kalbiniz normalde düzenli bir ritimle çalışır. Önce kalbin üst bölümü atar, sonra alt bölümü devreye girer ve kan vücudunuza gönderilir. Bu düzeni yöneten bir elektrik sistemi vardır. Ancak atriyal fibrilasyonda bu düzen bozulur. Kalbin üst bölümü kasılmak yerine hızlı ve düzensiz bir şekilde titremeye başlar. Bu düzensizliğin yaratabileceği en önemli risk, kalbin üst kısmında kanın yeterince hareket etmemesi ve pıhtı oluşabilmesidir. Bu pıhtı beyne giderse inme gelişebilir. Bu nedenle atriyal fibrilasyonun erken tanınması ve doğru tedavinin başlanması büyük önem taşır.

Atriyal Fibrilasyon Nedir?

Atriyal fibrilasyon, kalbin üst odacıklarının çok hızlı ve düzensiz çalıştığı bir ritim bozukluğudur. Normalde kalp düzenli ve uyumlu şekilde atarken bu durumda elektrik sinyalleri karışır, kalp titreşir gibi çalışır. Bu düzensizlik kalbin yeterince kan pompalayamamasına ve zamanla vücudun ihtiyaç duyduğu oksijenin azalmasına neden olur.

Atriyal fibrilasyon her insanda aynı şekilde görülmez. Bazı kişilerde ataklar gelip geçer; birkaç dakika ya da birkaç saat sürer ve kalp kendiliğinden normale döner. Bu duruma paroksismal AF denir. Bazı kişilerde ise ritim bozukluğu daha uzun sürer ve tedavi olmadan normale dönmez; buna persistan AF adı verilir. AF uzun süre devam ederse kalıcı hale gelir ve ritim artık normale dönmez. Bu duruma da kalıcı AF (permanent AF) denir.

Atriyal fibrilasyon tedavi edilebilir bir durumdur ve erken fark edildiğinde kontrol altına alınması çok daha kolaydır.

Hazırladığım bu video ile AF hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Atriyal Fibrilasyon Belirtileri Nelerdir?

Atriyal fibrilasyonun en sık belirtisi kalpte hızlı ve düzensiz çarpıntıdır. Bazı kişilerde göğüste baskı, nefes darlığı veya açıklanamayan bir halsizlik olabilir. Çeşitli aktiviteler sırasında kolay yorulma, merdiven çıkarken nefes nefese kalma veya ara ara baş dönmesi görülebilir. Bazı kişilerde ise hiçbir belirti olmaz; ritim bozukluğu rutin bir muayene sırasında tesadüfen fark edilir. Belirti vermemesi durum hastalığın önemsiz olduğu anlamına gelmez.

Atriyal Fibrilasyon Neden Olur?

Atriyal fibrilasyon birçok nedenle ortaya çıkabilir. En sık neden yüksek tansiyon, kalp kapak hastalıkları ve kalp yetmezliğidir. Ayrıca tiroit bezinin fazla çalışması, aşırı stres, fazla alkol tüketimi, uykuda nefes durması (uyku apnesi) ve bazı akciğer hastalıkları da ritmi bozabilir. Bazı kişilerde ise hiçbir belirgin neden bulunmaz; kalbin elektrik sistemi zaman içinde düzensiz çalışmaya başlar.

Atriyal fibrilasyon nedenleri şunlar olabilir:

Atriyal Fibrilasyon Riskleri ve Komplikasyonları Nelerdir?

Atriyal fibrilasyon tedavi edilmediğinde en önemli risk pıhtı oluşmasıdır. Kalp düzgün kasılamadığı için kan bir bölgede birikir ve pıhtı oluşabilir. Bu pıhtı beyne giderse felce (inme) neden olabilir. Ayrıca kalp sürekli hızlı attığı için yorulur ve zamanla kalp yetmezliği gelişebilir. Uzun süre kontrolsüz kalan atriyal fibrilasyon günlük yaşam kalitesini düşürür ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Atriyal Fibrilasyon Tanısı Nasıl Konur?

Tanı genellikle fizik muayene sırasında düzensiz ritmin fark edilmesiyle başlar. Kısa bir EKG kaydı çoğu zaman tanı koymak için yeterlidir. Ancak ritim aralıklı olabiliyorsa 24 saatlik veya birkaç gün süren ritim holteri gerekebilir. Ekokardiyografi ile kalp yapısı ve kapaklar değerlendirilir. Kan testleri tiroit fonksiyonlarını ve diğer olası nedenleri belirlemek için yapılır. Böylece atriyal fibrilasyonun hem nedeni hem etkisi doğru şekilde anlaşılır.

Atriyal Fibrilasyon Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

Atriyal fibrilasyon tedavisi iki ana hedefe dayanır: ritmi düzeltmek ve pıhtı oluşumunu önlemek. Pıhtı oluşma riskine göre kan sulandırıcı ilaçlar verilir. Çarpıntıyı azaltan veya ritmi düzenlemeye yardımcı ilaçlar kullanılabilir. Bazı hastalarda elektrik şokuyla normal ritmi geri döndüren kardiyoversiyon yapılır. Ritmin kalıcı olarak düzeltilmesi için ablasyon tedavisi uygulanabilir; bu yöntemde kalpte ritmi bozan bölgeler özel enerji ile etkisiz hale getirilir.

Kan sulandırıcı kullanamayan hastalarda sol atriyal apendiks (LAA) kapama yöntemi önemli bir seçenektir. Kateter yoluyla yapılan işlemde özel bir tıkaç ile LAA ağzı kapatılır, böylece inme riski azaltılır.

Tedavi seçimi hastanın yaşına, şikayetlerine ve kalp yapısına göre yapılır.

Atriyal Fibrilasyon Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Tedavi edilmeyen atriyal fibrilasyon zaman içinde ciddi sorunlara yol açabilir. En büyük risk felçtir; çünkü tedavi almayan kişilerde pıhtı oluşma ihtimali belirgin şekilde yüksektir. Kalp hızlı ve düzensiz çalıştığında yorulur, bu da kalp yetmezliğine neden olabilir. Günlük yorgunluk, nefes darlığı ve çarpıntı giderek artar. Bu nedenle belirtiler hafif olsa bile atriyal fibrilasyon mutlaka tedavi edilmelidir.

Atriyal Fibrilasyon Önlenebilir mi?

Bazı risk faktörleri kontrol edilerek atriyal fibrilasyon gelişme ihtimali azaltılabilir. Tansiyonun düzenli takip edilmesi, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, alkolün sınırlanması ve sigaranın bırakılması kalp ritmini korur. Kilo fazlalığı, uyku apnesi ve stres de ritmi bozan durumlardır; bu sorunların tedavisi riski azaltır. Herkes için tam koruma mümkün olmasa da yaşam tarzı değişiklikleri hastalığın ortaya çıkmasını veya ilerlemesini önemli ölçüde yavaşlatır.

Ne Zaman Acil Servise Başvurmalısınız?

Ani başlayan güçlü çarpıntı, göğüs ağrısı, şiddetli nefes darlığı, baş dönmesi veya bayılma hissi acil değerlendirme gerektirir. Özellikle konuşma bozukluğu, yüz kayması veya kol-bacak güçsüzlüğü gibi felç belirtileri varsa vakit kaybetmeden acil servise gidilmelidir. Atriyal fibrilasyon her zaman acil değildir, ancak bazı durumlar hayatı tehdit eden komplikasyonların habercisi olabilir.

Sık Sorulan Sorular

Atriyal fibrilasyon ilerler mi?

Atriyal Fibrilasyon (AF), tedavi edilmezse zamanla ilerleme eğilimi gösteren bir hastalıktır. Bu ritim bozukluğu genellikle kısa ve kendiliğinden geçen ataklar (paroksismal AF) şeklinde başlar. Ancak bu ataklar zamanla sıklaşır ve giderek daha uzun sürer; hatta bazen kalıcı hale gelir (persistan veya kalıcı AF). Bu ilerleme, kalbinizin kulakçıklarındaki elektriksel ve yapısal değişikliklerin artmasından kaynaklanır.

Atriyal fibrilasyon spor yapmaya engel midir?

Atriyal Fibrilasyon (AF) tanısı almanız, spor yapmaya tamamen engel değildir, ancak dikkatli olmanız gerekir. Kalbinizin ritmi kontrol altındaysa ve hızınız normal sınırlardaysa, genellikle orta düzeyde egzersiz yapmanız sağlığınız için faydalıdır. Hatta düzenli ve uygun egzersiz, AF’yi tetikleyen obezite ve yüksek tansiyon gibi risk faktörlerini azaltarak ritim bozukluğunuzun kontrolüne yardımcı olur. Ancak ağır, rekabetçi sporlar veya kalp hızınızı çok artıran yoğun aktiviteler AF ataklarını tetikleyebilir.

Atriyal fibrilasyon yaşam süresini kısaltır mı?

Atriyal Fibrilasyon (AF), kendiliğinden yaşam süresini belirgin şekilde kısaltmaz; ancak tedavi edilmediğinde yol açtığı ciddi komplikasyonlar (felç ve kalp yetmezliği) yaşam sürenizi ve kalitenizi olumsuz etkiler. Kalp ritmi bozukluğunun asıl tehlikesi, beyne pıhtı atma riskini 5 kat artırması ve uzun vadede kalp yetmezliğine neden olabilmesidir. Tedavinize sadık kalmanız, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmeniz, AF’nin potansiyel olumsuz etkilerini ortadan kaldırır ve uzun, sağlıklı bir yaşam sürmenizi sağlar.

Atriyal fibrilasyonda nabız kaç olur?

Atriyal Fibrilasyon (AF) sırasında nabzınızın hızı büyük değişkenlik gösterir ve genellikle düzensizdir. Normalde nabzınız dakikada 60 ila 100 arasında atar. AF’de ise kalbinizin üst odacıkları (kulakçıklar) çok hızlı (dakikada 300-600 kez) titreşir; alt odacıklar (karıncıklar) ise bu kaotik sinyallerin bir kısmını alır ve genellikle düzensiz bir şekilde dakikada 100’ün üzerinde atar.

Sözlük

Atriyum Nedir?

Atriyum, kalbinizin üst kısmında yer alan ve kulakçık olarak da bilinen iki odacıktır. Vücuttan ve akciğerlerden gelen kanı ilk olarak atriyumlar toplar. Bu odacıklar, kanı alt odacıklar olan ventriküllere (karıncıklara) itmekle görevlidir. Atriyal Fibrilasyon, adını kalbin bu üst odacıklarındaki düzensiz elektrik aktivitesinden alır.

Ventrikül Nedir?

Ventrikül, kalbinizin alt kısmında yer alan ve karıncık olarak da bilinen iki ana pompalama odacığıdır. Ventriküller, atriyumlardan gelen kanı alır ve güçlü kasılmalarla vücudun geri kalanına (sol ventrikül) ve akciğerlere (sağ ventrikül) pompalar. AF, ventriküllere iletilen düzensiz sinyaller nedeniyle bu odacıkların da hızlı ve düzensiz atmasına neden olur.

Fibrilasyon Nedir?

Fibrilasyon, kalp kasının veya kas liflerinin senkronize bir şekilde kasılamaması, yani düzensiz ve titreşimli hareket etmesi durumudur. Bu, etkili bir kasılma ve pompalama yerine, sadece titreme şeklinde zayıf bir hareket yaratır. Atriyal Fibrilasyonda, kalbin üst odacıkları (atriyumlar) bu şekilde titreşir ve kanı düzgün pompalama yeteneğini kaybeder.

Atriyal Nedir?

Atriyal, Latince kökenli bir terim olup, kalbin atriyumları ile ilgili anlamına gelir. Yani, “atriyal fibrilasyon” terimi, sorunun kalbin üst odacıkları olan atriyumlarda ortaya çıktığını ve bu odacıkların düzensiz bir şekilde titreştiğini belirtir. Kalp ritmi bozukluklarını tanımlarken, sorunun kaynağını göstermek için bu terimi kullanırız.

Kalp ritim bozukluğu nedir yazısını buradan okuyabilirsiniz.

Yaşam tarzı, Beslenme, Spor’un Atriyal Fibrilasyona Etkileri

Atriyal Fibrilasyon Ablasyonu (AF Ablasyon)

Referans: Atrial Fibrillation

Yazıyı Paylaşın

Facebook
X
WhatsApp
Telegram

RANDEVU ALIN

“Atriyal Fibrilasyon” ile ilgili detaylı bilgi ve değerlendirme için Prof. Dr. Taylan Akgün’den randevu alabilirsiniz.