Atriyal fibrilasyon, kalbin üst odacıklarının (atriyumların) normalde olduğu gibi düzenli ve ritmik bir şekilde kasılmak yerine, hızlı ve düzensiz bir şekilde titremesi durumudur. Bu durum, kalbin kanı verimli bir şekilde pompalayamamasına yol açar. Sonuç olarak, çarpıntı, nefes darlığı, yorgunluk gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Ayrıca, bu düzensiz ritim, kanın kalpte birikip pıhtılaşmasına neden olabilir ve bu pıhtılar beyne ulaşırsa felç riskini artırabilir.
Atriyal fibrilasyon, toplumun yaklaşık %1-2’sinde görülmekte olup, yaşla birlikte sıklığı belirgin şekilde artmaktadır. Özellikle 65 yaş üstü bireylerde bu oran %10’un üzerine çıkmaktadır. Erkeklerde, kadınlara oranla daha sık rastlanmakla birlikte, kadınlarda da önemli bir sağlık yükü oluşturmaktadır.
- Atriyal Fibrilasyon Nedir?
- Atriyal Fibrilasyon Belirtileri Nelerdir?
- Atriyal Fibrilasyon Nedenleri Nelerdir?
- Atriyal Fibrilasyon Tipleri Nelerdir?
- Atriyal Fibrilasyon Riskleri Nelerdir?
- Atriyal Fibrilasyon Nasıl Teşhis Edilir?
- Atriyal Fibrilasyon Tedavisi Nasıl Yapılır?
- Atriyal Fibrilasyon Hakkında Sık Sorulan Sorular
Atriyal Fibrilasyon Nedir?
Atriyal fibrilasyon (AF), atriyumların kaotik ve hızlı elektriksel aktivitesi sonucu düzensiz kalp atımına neden olan yaygın bir aritmidir. Normalde kalbin ritmi, kalbin doğal “pili” olan SA düğümünden çıkan elektriksel sinyallerle düzenlenir. Bu sinyaller önce kulakçıkları, sonra karıncıkları kasılmaya yönlendirerek düzenli bir kalp atış döngüsü oluşturur. Sağlıklı bir bireyde bu döngü dinlenme sırasında dakikada 60-100 kez tekrarlanır.
Atriyal fibrilasyonda ise kulakçıklar hızlı ve düzensiz bir şekilde titreşir. Elektriksel sinyaller sadece SA düğümünden değil, kulakçıkların farklı bölgelerinden de kontrolsüz şekilde çıkar. Bu durum, kalp hızını düzensiz ve genellikle dakikada 100-175 atıma çıkarır. Kulakçıkların yeterince güçlü kasılamaması, kanın kulakçıklarda birikmesine ve pıhtı oluşma riskinin artmasına yol açabilir. Eğer bu pıhtı kan dolaşımına karışırsa, beyne giderek inme ya da diğer organlarda ciddi hasar oluşturabilir.
Hazırladığım bu video ile atriyal fibrilasyon hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Atriyal Fibrilasyon Belirtileri Nelerdir?
Atriyal fibrilasyonun en sık görülen belirtisi, hızlı ve düzensiz kalp ritmine bağlı olarak ortaya çıkan çarpıntıdır. Hastalar bunu genellikle göğüste çırpınma ya da çarpma şeklinde tanımlar. Bu ritim bozukluğu, kalbin normal pompalama fonksiyonunu etkilediği için çeşitli belirtilere yol açabilir. Bazı hastalarda ise hiçbir belirti görülmeyebilir ve hastalık tesadüfen yapılan kontrollerde ortaya çıkabilir.
En sık görülen atriyal fibrilasyon belirtileri şunlardır:
- Çarpıntı ve düzensiz kalp atışları
- Göğüste rahatsızlık veya ağrı
- Baş dönmesi ve sersemlik hissi
- Günlük aktivitelerde bile yorgunluk
- Nefes darlığı (özellikle efor sırasında)
- Egzersiz kapasitesinde azalma
- Halsizlik ve tükenmişlik hissi
- Bayılma veya bayılayazma
Atriyal Fibrilasyon Nedenleri Nelerdir?
Atriyal fibrilasyon nedenleri arasında yüksek tansiyon (hipertansiyon) ve yaşlanma ile birlikte artan yapısal kalp hastalıkları önemli bir yer tutar. Koroner arter hastalığı ve kalp kapak hastalıkları en yaygın risk faktörleri arasında yer alırken, diyabet, tiroid bozuklukları, uyku apnesi ve obezite de hastalığın gelişiminde rol oynayabilir. Ayrıca, stres, alkol kullanımı ve geçirilmiş kalp krizi gibi faktörler de atriyal fibrilasyonu tetikleyebilir. Bazı durumlarda ise herhangi bir belirgin neden bulunmayabilir; buna lone (idiopatik) atriyal fibrilasyon denir ve genellikle sağlıklı bireylerde görülür.
Atriyal Fibrilasyon Tipleri Nelerdir?
Atriyal fibrilasyon tipleri şunlardır:
Paroksismal (PAF): Kalpteki düzensiz ve hızlı ritmin aniden başladığı, genellikle 7 gün içinde, çoğunlukla ise 48 saat içinde kendiliğinden düzeldiği bir durumdur. PAF, atriyal fibrilasyonun diğer türlerine kıyasla genellikle daha kısa süreli olup, kendiliğinden düzelme eğilimindedir. Ancak tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Persistan: Kalpteki düzensiz ve hızlı ritmin, genellikle 7 günden uzun sürdüğü ve kalp ritmini normale döndürmek için elektriksel kardiyoversiyon veya ilaç tedavisi gibi tıbbi müdahalelerin gerekli olduğu bir durumdur.
Uzun Süreli Persistan: 12 aydan uzun süredir devam eden ve kendiliğinden düzelmeyen bir atriyal fibrilasyon türüdür. Bu durumda, ritmi düzeltmek amacıyla kardiyoversiyon veya ablasyon gibi girişimler planlanabilir ya da sadece kalp hızını kontrol altına almak ve komplikasyonları önlemek amaçlanabilir.
Kalıcı: Atriyal fibrilasyonun hiç normale dönmediği ve normale döndürmek için herhangi bir stratejinin olmadığı durumdur. Bu türde, hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilemediği durumlarda ritim kontrolü yerine hız kontrolü sağlanır. Tedavide, özellikle komplikasyonları önlemek için pıhtı oluşumunu engelleyen antikoagülan ilaçlar önemli bir yer tutar.
Atriyal Fibrilasyon Riskleri Nelerdir?
Atriyal fibrilasyon ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu riskler, tedavi edilmediğinde hayatı tehdit edebilir ve hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Atriyal fibrilasyon riskleri:
- İnme: Atriyal fibrilasyonun neden olabileceği en önemli risk inmedir. Düzensiz ve hızlı kalp ritmi, kalpte kan pıhtılarının oluşmasına neden olabilir. Bu pıhtılar beyne giderse, inmeye yol açabilir.
- Kalp yetmezliği: Atriyal fibrilasyon kalbin pompalama yeteneğini zayıflatabilir ve kalp yetmezliğine neden olabilir.
- Kalp kapak yetersizlikleri: Özellikle mitral ve triküspid kapakta yetersizliklere neden olabilir.
- Organ hasarı: Kan pıhtıları sadece beyni değil, vücudun diğer organlarını da etkileyebilir. Örneğin, böbreklerde, bacaklarda veya diğer organlarda emboliler oluşabilir.
- Yaşam kalitesinde düşüş: AF nefes darlığı, yorgunluk, çarpıntı gibi belirtilere neden olarak günlük yaşam aktivitelerini kısıtlayabilir.
- Bilişsel bozukluklar: AF’nin uzun vadede hafıza problemleri ve demans riskini artırabileceğine dair çalışmalar bulunmaktadır.
- Ani kardiyak ölüm: Atriyal fibrilasyon özellikle altta yatan kalp hastalığı olanlarda ani kardiyak ölüm riskini artırabilir.
- Kardiyomiyopati: Uzun süreli ve kontrol edilemeyen AF kalp kasının zayıflamasına ve genişlemesine (kardiyomiyopati) neden olabilir.
- Anksiyete ve depresyon: AF’nin psikolojik etkileri de olabilir. Hastalığın getirdiği belirsizlik ve semptomlar, anksiyete ve depresyona yol açabilir.
Atriyal fibrilasyon yaşayanların bu riskleri akıllarında tutmaları ve tedavilerini aksatmamaları oldukça önemlidir.
Atriyal Fibrilasyon Nasıl Teşhis Edilir?
Atriyal fibrilasyon teşhisi, tıbbi öykü, fizik muayene ve EKG gibi çeşitli tanı testlerini içerir. EKG, atriyal fibrilasyonun tanısında altın standart yöntemdir. Tipik EKG bulguları sayesinde, AF ritmi tespit edildiğinde tanı kolaylıkla konulabilir. Eğer EKG ile ritim bozukluğu doğrulanmışsa, tanı genellikle kesinleşir.
Holter cihazı, özellikle aralıklı ataklar yaşayan hastalarda, kalp ritminin 24-48 saat veya daha uzun süreyle izlenmesine olanak tanır ve tanıyı pekiştirmede yardımcı olabilir. Bu uzun süreli izleme yöntemi, hastanın ritim bozukluğu sırasında yaşadığı semptomları daha iyi değerlendirme imkanı sunar.
Ekokardiyogram (EKO), kalbin yapısını ve fonksiyonlarını değerlendiren bir diğer önemli testtir. EKO, kalp kasının işlevini, kalp kapakçıklarını ve atriyal fibrilasyona bağlı oluşabilecek kan pıhtılarını gözlemlemeye yardımcı olabilir.
Kan testleri, atriyal fibrilasyonun altında yatan sağlık sorunlarını tespit etmek için kullanılabilir. Örneğin, tiroid fonksiyon testleri, elektrolit dengesi ve böbrek fonksiyon testleri, atriyal fibrilasyonun potansiyel nedenlerini belirlemek için önemlidir.

Atriyal Fibrilasyon Tedavisi Nasıl Yapılır?
Atriyal fibrilasyon tedavisi, ilaç tedavisi, yaşam tarzı değişiklikleri, kardiyoversiyon ve bazı durumlarda ablasyon tedavisi gibi müdahaleleri içerir. Tedavinin temel hedefleri, kalp hızını kontrol etmek, normal kalp ritmini geri kazandırmak ve inme gibi komplikasyon risklerini azaltmaktır.
İlaç tedavisi, atriyal fibrilasyon tedavisinin önemli bir bileşenidir ve genellikle kombinasyon halinde kullanılır. Antiaritmik ilaçlar, kalp hızını kontrol etmeye ve normal kalp ritmini geri kazanmaya yardımcı olmak için yaygın olarak reçete edilir. Antikoagülanlar (kan sulandırıcılar) ise, atriyal fibrilasyon nedeniyle oluşabilecek kan pıhtılaşması ve inme riskini azaltmak için kullanılır.
Yaşam tarzı değişiklikleri, atriyal fibrilasyonun yönetiminde kritik bir rol oynar. Bu değişiklikler arasında kilo verme, düzenli egzersiz yapmak, stres yönetimi ve aşırı alkol tüketimi ya da uyarıcı ilaçlardan kaçınmak yer alır.
Kardiyoversiyon, anormal kalp ritmini normal sinüs ritmine döndürmek için kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bu işlem, kalbin elektriksel aktivitesini yeniden düzenleyerek normal ritmi sağlamayı amaçlar.
Bazı durumlarda, ilaç tedavisi, kardiyoversiyon ve yaşam tarzı değişiklikleri atriyal fibrilasyonu yönetmek için yeterli olmayabilir. Bu gibi durumlarda, ablasyon tedavisi gerekebilir. Ablasyon, genellikle diğer tedavi seçeneklerine yanıt vermeyen inatçı veya tekrarlayan atriyal fibrilasyonu olan hastalar için uygundur.
AF Ablasyon tedavisi, atriyal fibrilasyonu tedavi etmek için kullanılan etkili ve minimal invaziv bir yöntemdir. Bu işlemde, kalbin kulakçıklarındaki anormal elektriksel aktiviteye yol açan odaklar, özel kateterler aracılığıyla kontrollü bir şekilde ısıtılarak ya da dondurularak yok edilir.
Atriyal Fibrilasyon Hakkında Sık Sorulan Sorular
Atriyal fibrilasyon ilerler mi?
AF’niz bazı durumlarda zamanla ilerleyici bir seyir gösterebilir; başlangıçta aralıklı (paroksismal) olan ataklarınız, bazı durumlarda zamanla daha sık ve uzun süreli (persistan) hale gelebilir, tedavi edilmezse sürekli (kalıcı) forma dönüşebilir.
Atriyal fibrilasyon ile yaşamak mümkün müdür?
Evet, atriyal fibrilasyon ile kaliteli bir yaşam sürdürebilirsiniz. Düzenli tıbbi kontroller, ilaç tedavisine uyum ve sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri önemlidir.
Atriyal fibrilasyon önlenebilir mi?
Risk faktörlerini kontrol altına almak atriyal fibrilasyon riskinizi azaltabilir:
- Sağlıklı beslenme
- Düzenli egzersiz
- Sigarayı bırakma
- Alkol tüketimini sınırlama
- Stresi yönetme
Atriyal fibrilasyon spor yapmaya engel midir?
Çoğu hasta için hafif ve orta düzeyde egzersiz güvenlidir ve hatta faydalıdır. Ancak, egzersiz programınız doktor gözetiminde planlanmalıdır.
Atriyal fibrilasyon yaşam süresini kısaltır mı?
Atriyal fibrilasyon ve yaşam süresi arasındaki ilişki birçok faktöre bağlıdır. İyi yönetilen AF hastasıysanız, AF olmayan kişilerle karşılaştırılabilir bir yaşam süresine sahip olabilirsiniz. Ancak tedavi edilmeyen veya dirençli AF vakalarında yaşam kalitesi düşebilir ve yaşam süresi kısalabilir.
AF’de nabız kaç olur?
Sağlıklı bir yetişkinde dinlenme halinde nabız sayısı dakikada 60-100 arasında olmalıdır. AF’de ise bu sayı 100-175 atım arasında olabilir.
Atriyum nedir?
Atriyum (kalp odacığı veya kulakçık), kalbinizin üst kısmında yer alan odacıklara verilen isimdir. Sağ atriyum ve sol atriyum bulunur. Sağ atriyumun vücuttan gelen oksijensiz kanı alır, sol atriyum akciğerlerden gelen oksijenli kanı alır. Görevi kanı ventriküllere (alt odacıklar) pompalamaktır.
Ventrikül nedir?
Ventrikül, Latince “küçük karın” anlamına gelen ventriculus kelimesinden türetilmiştir ve kalpteki odacık veya boşluk anlamına gelir. Kalbin alt kısmında bulunan iki ventrikül, kanı vücuda veya akciğerlere pompalamakla görevlidir. Sağ ventrikül, oksijeni azalmış kanı akciğerlere göndererek oksijenlenmesini sağlar. Sol ventrikül, oksijenlenmiş kanı vücuda pompalar. Daha güçlü bir kas yapısına sahiptir çünkü kanı yüksek basınçla tüm vücuda iletmesi gerekir. Ventriküller, kan dolaşımını sürekli kılarak vücudun oksijen ve besin ihtiyacını karşılamada kritik bir rol oynar.
Fibrilasyon nedir?
Fibrilasyon, latince “fibra” (lif) kelimesinden gelir. Kas liflerinin hızlı ve düzensiz kasılması anlamına gelir. Kardiyolojide, kalp kasının belirli bölümlerinin düzensiz ve koordinasyonsuz kasılması anlamına gelir. Hızlı ve kaotik elektriksel aktiviteye neden olur, kalp kasılmaları etkisizdir ve normal ritmi bozar.
Atriyal nedir?
Atriyal, atriyumla ilgili olan veya atriyuma ait olan anlamına gelir. Genellikle atriyumu etkileyen durumları tanımlamak için kullanılır.
Referans: Atrial Fibrillation