Atriyal fibrilasyon (AF), atriyum veya kulakçık adı verilen kalbin üst odacıklarının düzensiz ve genellikle hızlı atmasıdır. Pratikte tam bir kasılma olmadığı için kan vücuda yeterince pompalanamayabilir. Bunun sonucunda organlar ve dokular ihtiyaç duyduğu oksijen ve besinleri tam olarak alamayabilir. AF’nin en önemli riski, kalp tam kasılamadığı için içerisinde pıhtı oluşması ve bu pıhtının beyne giderek felce yol açabilmesidir. En sık görülen sürekli ritim bozukluğu olan AF, yaş ilerledikçe daha yaygın hale gelir. 65 yaşın üzerindeki her 20 kişiden birinde rastlanır.
- Atriyal Fibrilasyon Nedir?
- Atriyal Fibrilasyon Belirtileri Nelerdir?
- Atriyal Fibrilasyon Neden Olur?
- Atriyal Fibrilasyon Tipleri Nelerdir?
- Atriyal Fibrilasyon Tanısı Nasıl Konur?
- Atriyal Fibrilasyon Tedavisi Nasıldır?
- Atriyal Fibrilasyonu Olanlar Nelere Dikkat Etmeli?
- Atriyal Fibrilasyon Riskleri Nelerdir?
- Ne Zaman Acil Servise Başvurmalısınız?
- Sık Sorulan Sorular
- Sözlük
Atriyal Fibrilasyon Nedir?
Kalp normalde üst ve alt odacıklarının düzenli çalışmasıyla kanı vücuda pompalar. Atriyal fibrilasyon, bu düzenin bozulduğu yaygın bir ritim bozukluğudur. Kalbin üst odacıkları (atriyum), düzensiz ve hızlı elektrik sinyalleriyle titremeye başlar. Bu titreme nedeniyle odacıklar tam kasılamaz ve alt odacıklarla olan uyum kaybolur.
Kalp kanı yeterince güçlü pompalayamadığında çarpıntı, nefes darlığı ve yorgunluk gibi şikayetler görülebilir. Bazı kişilerde ise hiçbir belirti olmaz ve atriyal fibrilasyon yalnızca rutin muayenelerde fark edilir.
Hazırladığım bu video ile AF hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Atriyal Fibrilasyon Belirtileri Nelerdir?
Belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazı kişilerde hiç belirti görülmez ve AF rutin kontroller sırasında fark edilir. Belirtiler aniden başlayabilir veya zamanla gelişebilir.
Atriyal fibrilasyonda en sık karşılaşılan şikayet kalp çarpıntısıdır. Bu, kalbin düzensiz, hızlı veya güçlü attığı şeklinde hissedilir. Nefes darlığı özellikle efor sırasında artabilir. Göğüste baskı veya ağrı oluşabilir. Yorgunluk ve güçsüzlük sık görülür. Baş dönmesi, bayılma veya huzursuzluk hissi de eşlik edebilir. Bazı kişiler yalnızca kalp atımlarındaki düzensizliği fark eder.
AF aşağıdaki şikayetlere yol açabilir:
- Kalp çarpıntısı
- Düzensiz kalp atımı
- Nefes darlığı
- Göğüs ağrısı veya baskı hissi
- Yorgunluk ve güçsüzlük
- Baş dönmesi
- Bayılma
- Huzursuzluk hissi
Atriyal Fibrilasyon Neden Olur?
AF birçok faktörün etkisiyle ortaya çıkabilir. Yaşlanma en önemli risk unsurlarındandır. Bu durumda kalp kasındaki yapısal değişiklikler ritim bozukluğunu kolaylaştırır.
Yüksek tansiyon atriyal fibrilasyon gelişiminde en sık görülen sebeptir. Diyabet, fazla kilo ve uyku apnesi riski artıran önemli nedenlerdir. Kalp hastalıkları, özellikle koroner arter hastalığı, kalp kapak bozuklukları ve kalp yetersizliği önemli tetikleyicilerdir. Tiroid bozuklukları, özellikle hipertiroidi de ritim sorunlarını başlatabilir.
Bazı durumlarda aşırı alkol kullanımı, stres, bazı ilaçlar, fazla kafein ve uyuşturucu maddeler AF ataklarını tetikleyebilir.
Aşağıdaki faktörler AF gelişmesine katkıda bulunabilir:
- Yaşlanma
- Yüksek tansiyon
- Diyabet
- Obezite
- Uyku apnesi
- Koroner arter hastalığı
- Kalp kapak hastalıkları
- Kalp yetersizliği
- Tiroid hastalıkları
- Aşırı alkol kullanımı
Atriyal Fibrilasyon Tipleri Nelerdir?
Atriyal fibrilasyon, süresi ve atak sıklığına göre sınıflandırılır. Bu ayrım, tedavi planını belirlemede önem taşır.
Paroksismal atriyal fibrilasyon, birkaç dakikadan bir haftaya kadar süren ataklarla kendini gösterir. Bu ataklar çoğu zaman kendiliğinden sonlanır ve tıbbi müdahale gerekmez. Ancak bu durumu hafife almamak gerekir. Paroksismal AF zamanla daha kalıcı forma ilerleyebilir.
Persistan atriyal fibrilasyon, yedi günden uzun süren ve genellikle ilaç veya elektriksel kardiyoversiyon gibi müdahaleler gerektiren durumdur. Bu tip, kendiliğinden normal ritme dönmez.
Uzun süreli persistan atriyal fibrilasyon, bir yıldan fazla süren sürekli ritim bozukluğunu ifade eder. Bu evrede ritim kontrolü daha zor olabilir.
Kalıcı atriyal fibrilasyon ise, normal sinüs ritmine dönme hedefinin artık olmadığı durumu tanımlar. Bu durumda tedavi, ritmi geri getirmek yerine hız kontrolü ve kan sulandırıcı ilaçlarla komplikasyonları önlemeye yöneliktir.
Atriyal Fibrilasyon Tanısı Nasıl Konur?
Atriyal fibrilasyonu tespit etmek için genellikle elektrokardiyografi (EKG) yeterlidir. Ancak ritim bozukluğu aralıklı ortaya çıkıyorsa, sürekli kayıt yapan Holter monitörü veya olay kaydediciler gibi uzun süreli takip yöntemleri tercih edilir. Bu yöntemler, atakların yakalanmasını kolaylaştırır.
Gerekli görüldüğünde ek testler de uygulanabilir. Tiroid fonksiyon testleri, göğüs röntgeni veya stres testi gibi tetkikler, AF nedenlerini belirlemeye ve en uygun tedavi planını oluşturmaya yardımcı olur.

Atriyal Fibrilasyon Tedavisi Nasıldır?
Atriyal fibrilasyon tedavisinde amaç, kalp ritmini düzenlemek ve pıhtı riskini azaltmaktır. Tedavi, ilaçlarla hız veya ritim kontrolü, kardiyoversiyon veya ablasyon gibi girişimsel yöntemler ile yapılabilir. Hastanın durumuna göre yöntemler bir arada uygulanabilir. Tedavi planı hastanın yaşı, eşlik eden hastalıkları ve AF tipi göz önünde bulundurularak belirlenir. Hastalar tedavi sonrası düzenli kontrollerini aksatmamalıdır. Kan sulandırıcı ilaçlar, pıhtı oluşumunu önlemek için takip edilir. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, sigara ve alkolü sınırlama gibi yaşam tarzı değişiklikleri uzun vadeli kalp sağlığı için önemlidir.
İlaç Tedavisi
Antiaritmik ilaçlar kalp ritmini stabilize eder ve AF ataklarını azaltır. Yaygın olarak amiodaron, flekainid ve propafenon kullanılır. Hız kontrol ilaçları ise kalp atımını normale getirir. Bu amaçla beta blokerler (metoprolol, atenolol), kalsiyum kanal blokerleri (diltiazem, verapamil) ve digoksin kullanılabilir. Kan sulandırıcı ilaçlar (warfarin, apiksaban, rivaroksaban, dabigatran) pıhtı oluşumunu önlemek ve inme riskini azaltmak için kullanılır.
Kardioversiyon
Elektriksel kardioversiyon, kalbe kontrollü elektrik şoku vererek normal ritmi yeniden sağlar. İşlem anestezi altında yapılır ve hasta ağrı hissetmez. Kardioversiyon genellikle etkilidir, ancak AF tekrarlayabilir. İşlem öncesi kan sulandırıcı tedavi uygulanır.
Ablasyon
Kateter ablasyon, AF’ye yol açan kalpteki anormal elektriksel odakları hedefler. Genellikle kasık damarından kalbe gönderilen ince kateterler aracılığıyla dokular izole edilir ve normal ritim sağlanır. Pulmoner ven adı verilen akciğerden kan getiren damarların çevresi genellikle tedavinin odağıdır. AF sıklıkla bu bölgelerden kaynaklanır.
Kalp Pili
Yavaş kalp ritmi olan genellikle ileri yaştaki AF hastalarında kalp pili kullanılabilir. Cihaz göğüs altına yerleştirilir, telleri kalp kasına bağlanır ve gerektiğinde elektriksel uyarı ile ritmi düzenler. Modern piller uzun ömürlüdür ve MR uyumludur.
LAA Kapama
Kan sulandırıcı kullanamayan hastalarda sol atriyal apendiks (LAA) kapama yöntemi uygulanabilir. Kateter yoluyla yapılan işlemde özel bir tıkaç ile LAA ağzı kapatılır, böylece inme riski azaltılır.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Düzenli egzersiz, AF semptomlarını hafifletir. Haftada 150 dakika orta yoğunlukta yürüyüş, yüzme veya bisiklet önerilir. Sağlıklı beslenme, kilo kontrolü ve Akdeniz diyeti kalp sağlığını destekler. Alkolü sınırlamak veya bırakmak, sigarayı bırakmak, stresi yönetmek ve düzenli uyumak AF kontrolünü kolaylaştırır.
Atriyal Fibrilasyonu Olanlar Nelere Dikkat Etmeli?
Atriyal fibrilasyonu yönetmenin en önemli adımı, ilaçları düzenli kullanmaktır. Kan sulandırıcı tedaviyi asla kesmeyin ve doktor kontrollerinizi aksatmayın. Yeni bir ilaç kullanmadan önce mutlaka hekiminize danışın. Diş hekimi veya başka uzmanlara başvurduğunuzda AF tedavinizi mutlaka bildirin. Bu önlemler, tedavinin etkinliğini artırır ve komplikasyon riskini azaltır.
Atriyal Fibrilasyon Riskleri Nelerdir?
Atriyal fibrilasyonun en ciddi komplikasyonu inmedir. Üst kalp odacıklarında kan akışı yavaşlayabilir ve pıhtılar oluşabilir. Bu pıhtılar beyne giderse felç, vücudun başka bir yerine giderse o bölgelerde hasar meydana gelebilir. AF’li kişilerde inme riski, genel popülasyona göre yaklaşık 5 kat yüksektir.
Düzensiz ve hızlı kalp atışları kalp kasını yorarak zamanla kalp yetersizliğine yol açabilir. Ayrıca atriyal flutter veya ventriküler taşikardi gibi diğer ritim bozuklukları da gelişebilir.
Ne Zaman Acil Servise Başvurmalısınız?
Şiddetli göğüs ağrısı, nefes alamama veya bayılma durumunda acil servise gidin. Kalp atımı çok hızlanırsa (dakikada 150’nin üzeri) ve kendinizi çok kötü hissediyorsanız beklemeyın.
Kan sulandırıcı kullanırken ciddi kanama olursa derhal hastaneye başvurun. Kaza geçirirseniz veya düşerseniz iç kanama açısından değerlendirilmelisiniz.
İnme belirtileri görürseniz acil müdahale gerekir. Ani konuşma bozukluğu, yüz felci, kol-bacak güçsüzlüğü inme işaretleridir. Zaman kaybetmeden 112’yi arayın.
Sık Sorulan Sorular
Atriyal fibrilasyon ilerler mi?
Atriyal fibrilasyon zamanla ilerleyebilir. Başlangıçta aralıklı (paroksismal) ataklar, zamanla daha sık ve uzun süreli (persistan) hale gelebilir. Tedavi edilmezse sürekli (kalıcı) form oluşabilir. Düzenli takip, ilaç kullanımı ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla AF ile kaliteli bir yaşam sürmek mümkündür.
Atriyal fibrilasyon spor yapmaya engel midir?
Çoğu hasta için hafif veya orta düzeyde egzersiz güvenli ve yararlıdır. Egzersiz planı mutlaka doktor denetiminde yapılmalıdır.
Atriyal fibrilasyon yaşam süresini kısaltır mı?
AF’nin yaşam süresine etkisi birçok faktöre bağlıdır. İyi yönetilen durumlarda yaşam süresi, sağlıklı bireylerle benzer olabilir. Tedavi edilmeyen veya kontrol altına alınamayan vakalarda yaşam kalitesi ve süresi olumsuz etkilenebilir.
Atriyal fibrilasyonda nabız kaç olur?
Kulakçıklar (atriyumlar) dakikada 300-600 kez titreşebilir, ancak tüm uyarılar karıncıklara (ventriküllere) ulaşmaz. Bu nedenle AF’de nabız genellikle 100-180 arasında olur. Normal dinlenme halindeki yetişkin nabzı 60-100 arasıdır.
Sözlük
Atriyum nedir?
Atriyum, kalbin üst odacıklarıdır. Sağ ve sol atriyum bulunur. Kanı alıp alt odacıklara aktarır. Atriyumlar, kalbin elektriksel uyarısının başladığı sinüs düğümüne ev sahipliği yapar. Düzenli atriyum çalışması, kalbin genel ritmi ve verimli kan dolaşımı için önemlidir.
Ventrikül nedir?
Ventrikül, kalbin alt odacıklarıdır. Sağ ve sol ventrikül bulunur. Güçlü kas tabakası sayesinde kanı pompalamakla görevlidir. Özellikle sol ventrikül, tüm vücuda kan gönderdiği için kalın duvarlıdır ve organlara yeterli oksijenli kan ulaştırır.
Fibrilasyon nedir?
Fibrilasyon, kalpteki kas liflerinin düzensiz ve çok hızlı kasılmasıdır. Normal ritmik kasılmalar bozulur ve kalp kanı etkin şekilde pompalayamayabilir.
Atriyal nedir?
Atriyal, kalbin üst odacıkları olan atriyumlara (kulakçıklara) ait ya da onlarla ilgili anlamına gelir. Kalp, sağ atriyumve sol atriyum olmak üzere iki atriyum içerir. Bu odacıklar, kalbin kanı toplama kısmıdır ve altlarındaki karıncıklarla (ventriküller) birlikte çalışarak kanın vücuda ve akciğerlere pompalanmasını sağlar.
Referans: Atrial Fibrillation