Hipertansiyon vücudunuzdaki kan damarlarını etkileyen sık görülen bir sağlık sorunudur. Yüksek tansiyon olarak da bilinir. Bu durumda kanınızın damar duvarlarına uyguladığı basınç sürekli olarak normalden yüksektir. Kalbiniz kanı pompalamak için normalden fazla güç harcamak zorunda kalır.
Kan basıncınız iki sayı ile ifade edilir ve milimetre cıva birimi ile ölçülür. Üst sayı sistolik basınç kalbin kasıldığı andaki basıncı gösterir. Alt sayı diyastolik basınç kalbin gevşediği andaki basıncı ifade eder. Normal tansiyon değerleri 120/80 mmHg civarındadır. 140/90 mmHg veya üzeri değerler hipertansiyon olarak kabul edilir.
Hipertansiyonun korkutucu yanı sessizce ilerlemesidir. Çoğu zaman belirti vermez. Başağrısı, burun kanaması veya nefes darlığı yaşayabilirsiniz ancak bu belirtiler genellikle ileri evrelerde ortaya çıkar. Bu nedenle düzenli tansiyon ölçümü yapmak çok önemlidir.
- Hipertansiyon Nedir?
- Hipertansiyon Türleri Nelerdir?
- Yüksek Tansiyon Belirtileri Nelerdir?
- Hipertansiyon Nasıl Gelişir?
- Hipertansiyon Nedenleri Nelerdir?
- Hipertansiyon Risk Faktörleri Nelerdir?
- Hipertansiyon Tanısı Nasıl Konur?
- Hipertansiyon Tedavisi Nasıl Yapılır?
- Dirençli Hipertansiyon Ne Demektir?
- Hipertansiyon Komplikasyonları Nelerdir?
- Hipertansiyon ile Günlük Yaşam Nasıl Sürdürülür?
- Hipertansiyonda Beslenme ve Egzersiz
- Ne Zaman Doktora Başvurmalısınız?
- Sonuç
- Sık Sorulan Sorular
Hipertansiyon Nedir?
Hipertansiyon, damarlarınızın sürekli yüksek kan basıncına maruz kalmasıdır. Kan basıncı kalbin her atışında kanı damarlarınıza pompaladığı andaki basınçtır. Bu basınç sürekli 140/90 mmHg veya üzerinde ise yüksek tansiyonunuz var demektir.
Tansiyonunuzu etkileyen faktörler arasında kalbin pompalama gücü, kanın kıvamı, damarlarınızın esnekliği ve çapı bulunur. Yaş ilerledikçe damarlar sertleşir ve tansiyon doğal olarak yükselme eğilimindedir.
Sistolik tansiyon kalbin kasıldığı andaki en yüksek değerdir ve büyük tansiyon olarak ifade edilir. Diyastolik tansiyon kalbin gevşediği andaki en düşük değerdir ve küçük tansiyon olarak bilinir. Her iki değer de milimetre cıva birimi ile ölçülür.
Hipertansiyon tanısı için farklı zamanlarda yapılan ölçümlerde sürekli yükseklik saptanması gerekir. Geçici tansiyon artışları stres, egzersiz veya kafein tüketimi sonrasında normal kabul edilir.
Hipertansiyon Türleri Nelerdir?
Hipertansiyon iki ana türe ayrılır. Primer hipertansiyon en yaygın türdür, esansiyel hipertansiyonda denir ve vakaların %90-95’ini oluşturur. Bu türde belirli bir neden bulunamaz. Yaş, genetik yatkınlık, yaşam tarzı faktörleri birlikte etkili olur.
Sekonder hipertansiyon belirli bir hastalık veya duruma bağlı gelişir. Böbrek hastalıkları, hormonal bozukluklar, bazı ilaçlar sekonder hipertansiyona neden olabilir. Altta yatan neden tedavi edildiğinde tansiyon normale dönebilir.
Beyaz önlük hipertansiyonu hastanede veya muayenehanede ölçülen yüksek tansiyondur. Ev ortamında ölçümler normal çıkar. Stres ve gerginlik bu duruma neden olur. Gerçek hipertansiyon olmayabilir.
Maskelenmiş hipertansiyon muayenehanede normal çıkan tansiyonun ev ortamında yüksek ölçülmesidir. Bu durum günlük aktiviteler sırasında tansiyonun artması ile ilgilidir.
İzole sistolik hipertansiyon yaşlılarda sık görülür. Sadece büyük tansiyon yüksek küçük tansiyon normal seyreder. Damar sertleşmesi nedeniyle gelişir ve tedavi gerektirir.
Yüksek Tansiyon Belirtileri Nelerdir?
Hipertansiyonun en önemli özelliği uzun süre belirti vermemesidir. Çoğu insan kan basıncının yüksek olduğunu rutin kontrollerde öğrenir. Bu nedenle düzenli tansiyon ölçümü yapmak önemlidir.
- Baş ağrısı yaşanabilir. Özellikle sabahları ense bölgesinde zonklayıcı ağrı olabilir. Baş dönmesi ve dengesizlik hissi yaşanabilir. Bu belirtiler tansiyon çok yükseldiğinde ortaya çıkar.
- Nefes darlığı yaşanabilir. Merdivenlerden çıkarken veya hafif eforla nefes almada zorluk olabilir. Göğüs ağrısı ve çarpıntı hissi gelişebilir. Bu belirtiler kalbin zorlandığını gösterir.
- Görme bozuklukları yaşanabilir. Bulanık görme, çift görme veya görme alanında kayıplar olabilir. Gözbebeğinde kanama görülebilir. Bu bulgular göz tabanı muayenesi ile saptanır.
- Burun kanaması yaşanabilir. Tekrarlayan burun kanamaları yüksek tansiyonun işareti olabilir. Kulak çınlaması ve işitme problemleri gelişebilir. Boyun damarlarında nabız hissi artabilir.
- Hipertansif kriz 180/120 mmHg veya üzeri değerlerdir. Acil müdahale gerektirir. Organ hasarı gelişebilir. Hastaneye başvurmanız gerekir. İnme, kalp krizi riski çok yüksektir.
Hipertansiyon Nasıl Gelişir?
Hipertansiyon gelişiminde kalp debisinin artması ve damar direncinin yükselmesi temel mekanizmalardır. Kalbin daha güçlü pompalama yapması tansiyonu doğrudan artırırken, damarların daralması da direnci yükselterek aynı etkiyi yaratır.
Renin-angiotensin-aldosteron sistemi tansiyon düzenlemesinde merkezi rol oynar. Bu sistem böbrekler, hormonlar ve kan damarları arasındaki karmaşık ilişkidir. Böbreklerden salgılanan renin, angiotensin II oluşumunu başlatır ve bu güçlü madde damarları daraltarak tansiyonu yükseltir. Aynı zamanda böbreklerin tuz tutmasını sağlayarak kan hacmini artırır.
Sempatik sinir sistemi aktivasyonu stres durumlarında tansiyonu hızla yükseltir. Bu sistem vücudunuzun “savaş ya da kaç” tepkisini kontrol eden sinir ağıdır. Kalp hızını artırır, damarları daraltır ve böbrek fonksiyonlarını etkiler. Kronik stres bu sistemin sürekli aktif kalmasına neden olur.
Tuz birikimi vücut sıvı hacmini artırarak tansiyon yükselmeye yol açar. Böbrekler fazla tuz atamadığında vücutta su tutulur ve artan kan hacmi damarlar üzerindeki basıncı yükseltir.
Hipertansiyon Nedenleri Nelerdir?
- Primer hipertansiyonun kesin nedeni bilinmez ancak birçok faktör birlikte etkilidir. Genetik yatkınlık önemli rol oynar. Ailede hipertansiyon öyküsü varsa riskiniz artar. Bazı genler tuz hassasiyetini ve kan basıncı düzenlemesini etkiler.
- Yaş ilerledikçe hipertansiyon riski artar. 65 yaş üzerinde her iki kişiden birinde hipertansiyon görülür. Damarlar yaşla birlikte sertleşir ve esnekliğini kaybeder. Bu durum tansiyonu yükseltir.
- Beslenme alışkanlıkları hipertansiyon gelişiminde etkilidir. Aşırı tuz tüketimi kan basıncını artırır. İşlenmiş gıdalar, hazır yemekler, turşu gibi yüksek sodyumlu besinler risk oluşturur.
- Obezite hipertansiyon için önemli risk faktörüdür. Fazla kilolar kalbin daha fazla çalışmasına neden olur. Visseral yağlanma yani karın içi bölgede biriken yağ dokular hormonal dengeyi bozar ve tansiyonu yükseltir.
- Hareketsiz yaşam tarzı hipertansiyon riskini artırır. Düzenli egzersiz yapmamak kardiyovasküler sistemi zayıflatır. Fiziksel aktivite eksikliği obezite ve strese de katkıda bulunur.
Hipertansiyon Risk Faktörleri Nelerdir?
Değiştirilemez risk faktörleri arasında yaş en önemlisidir. 45 yaş üzeri erkekler ve 55 yaş üzeri kadınlarda hipertansiyon riski artar. Cinsiyet faktörü de etkilidir. Erkeklerde hipertansiyon daha erken yaşta görülür.
Aile öyküsü güçlü risk faktörüdür. Anne, baba veya kardeşlerinizde hipertansiyon varsa riskiniz 2-3 kat artar. Genetik yatkınlık ailevi geçiş gösterir.
Değiştirilebilir risk faktörleri arasında beslenme alışkanlıkları başı çeker. Yüksek sodyum, düşük potasyum alımı riskinizi artırır. Aşırı kalori tüketimi ve obezite önemli faktörlerdir.
Sigara kullanımı tansiyonu akut olarak artırır. Nikotin damarları daraltır ve kalp hızını artırır. Pasif sigara maruziyeti de zararlıdır.
Aşırı alkol tüketimi hipertansiyon riskini artırır. Günde 2’den fazla içki erkeklerde, 1’den fazla içki kadınlarda risk oluşturur. Alkol hem akut hem kronik kan basıncı artışına neden olur.
Hipertansiyon Tanısı Nasıl Konur?
Hipertansiyon tanısı için birden fazla ölçüm gerekir. Tek ölçümle tanı konmaz çünkü kan basıncı gün içinde değişir. En az iki farklı günde yapılan ölçümlerde yükseklik olması gerekir.
Tansiyon ölçümü doğru teknikle yapılmalıdır. 5 dakika dinlendikten sonra ölçüm yapılır. Kol kalp hizasında olmalıdır. Uygun manşet boyutu kullanılmalıdır. Konuşmamak ve hareket etmemek önemlidir.
24 saatlik ambulatuvar kan basıncı monitörü günlük yaşamınızdaki kan basıncı değişimlerini gösterir. Gece ve gündüz değerleri ayrı ayrı değerlendirilir. Beyaz önlük hipertansiyonu tespit edilebilir.
Ev tansiyon ölçümleri tanıda çok değerlidir. Güvenilir cihazlarla düzenli ölçümler yapılmalıdır. Sabah ve akşam değerleri kaydedilmelidir. Bu ölçümler tedavi takibinde de kullanılır.
Fizik muayenede kalp sesleri dinlenir. Boyun damarları muayene edilir. Göz tabanı muayenesi ile retinal değişiklikler değerlendirilir. Nabızlar kontrol edilir.
Laboratuvar testleri organ hasarını araştırır. Böbrek fonksiyonları, elektrolit düzeyleri, kan şekeri ölçülür. EKG ile kalp değerlendirilir. Ekokardiyografi kalp kasının kalınlığını gösterir.
Hipertansiyon Tedavisi Nasıl Yapılır?
Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Yaşam tarzı değişiklikleri tüm hipertansiyon hastalarında uygulanmalıdır. Beslenme düzenlemesi en önemli adımdır. DASH diyeti hipertansiyon hastalarında kanıtlanmış fayda gösterir. Sebze, meyve, tam tahıl ağırlıklı beslenme önerilir.
Tuz kısıtlaması temel tedavi yaklaşımıdır. Günlük tuz alımınızı 1 çay kaşığının altında tutmalısınız (yaklaşık 5 gram). İdeal hedef yarım çay kaşığıdır (yaklaşık 2.5 gram). Sofra tuzu kullanmayın, işlenmiş gıdalar ve hazır yemekleri sınırlayın. Ekmek, peynir, zeytin, turşu gibi günlük tükettiğiniz besinlerdeki gizli tuzları da hesaba katın.
Kilo kontrolü tansiyonu önemli ölçüde düşürür. Her 1 kg kilo kaybı tansiyonda 1 mmHg düşüş sağlar. Sağlıklı kilo hedeflenmeli ve sürdürülmelidir.
İlaç Tedavisi
İlaç tedavisi yaşam tarzı değişikliklerinin yeterli olmadığı durumlarda başlanır.
ACE inhibitörleri kalp ve böbrek koruyucu etkiye sahiptir. Anjiotensin reseptör blokörleri benzer etki gösterir ve daha az yan etkiye sahiptir. Kalsiyum kanal blokerleri damarları genişletir.
Diüretikler vücuttan fazla sıvı atılımını sağlar. Tiazid grubu diüretikler ilk tercih ilaçlardır. Beta blokerler kalp hızını yavaşlatır ve kalp yükünü azaltır.
Kombinasyon tedavisi tek ilaçtan daha etkilidir. Farklı etki mekanizmalı ilaçlar birlikte kullanılır. Sabit doz kombinasyonlar hasta uyumunu artırır.
Dirençli Hipertansiyon Ne Demektir?
Dirençli hipertansiyon üç farklı ilaç grubu kullanılmasına rağmen tansiyonunuzun kontrol altına alınamadığı yüksek tansiyon türüdür. Bu durumda tansiyonunuz 140/90 mmHg üzerinde kalmaya devam eder. Hastaların yaklaşık %10-15’inde görülebilir.
İlk olarak ilaç kullanımınız gözden geçirilir. İlaçları düzenli kullanıyor musunuz, doktor önerdiği saatlerde alıyor musunuz sorgulanır. Çünkü hastaların önemli bir kısmında ilaç kullanım eksikliği dirençli hipertansiyon nedenidir.
- İkincil neden araştırması yapılır. Böbrek hastalıkları, hormonal sorunlar, uyku apnesi gibi durumlar tansiyonunuzu yükseltebilir. Bu nedenler tedavi edildiğinde tansiyonunuz normale dönebilir.
- Dördüncü ilaç olarak spironolakton en etkili seçenektir. Bu ilaç vücudunuzdan fazla tuz ve su atılmasını sağlar. Günde 25-50 mg dozunda kullanılır. Kan potasyum düzeyiniz düzenli kontrol edilir.
- Amilorid spironolakton kullanamadığınız durumlarda alternatif seçenektir. Benzer etki gösterir ancak potasyum yükselmesi riski daha azdır.
- Merkezi etkili ilaçlar diğer seçenekler yeterli olmadığında kullanılır. Klonidin, metildopa gibi ilaçlar sinir sistemi üzerinden tansiyonu düşürür. Yan etki riski daha yüksek olduğu için dikkatli kullanılır.
Dirençli hipertansiyon tedavisi sabır gerektirir. İlaç dozları kademeli olarak ayarlanır. Düzenli doktor kontrolü yapılır. Yaşam tarzı değişikliklerini sürdürmeye devam etmeniz önemlidir.
Hipertansiyon Komplikasyonları Nelerdir?
Kontrol edilmeyen yüksek tansiyon kan damarlarınızda sürekli aşırı basınç oluşturur ve bu durum zamanla vücut organlarınızda kalıcı hasarlara neden olabilir. Tansiyonunuz ne kadar yüksekse ve kontrolsüz kaldığı süre ne kadar uzunsa, gelişebilecek hasar o kadar büyük olur.
Kalp en çok etkilenen organdır çünkü yüksek basınca karşı sürekli pompalama yapmak zorunda kalır. Sol ventrikül hipertrofisi denilen kalp kasının kalınlaşması gelişebilir ve bu durum zamanla kalp yetmezliğine yol açabilir. Koroner arter hastalığı riski artabilir ve kalp krizi gelişme olasılığı yükselir.
Beyin damarlarında oluşan hasarlar ciddi sonuçlar doğurabilir. İnme riski önemli ölçüde artar çünkü damarlar ya tıkanabilir ya da kanayabilir. Uzun vadede düşünme, hatırlama ve öğrenme yetileriniz etkilenebilir. Vasküler demans denilen beyin fonksiyon kaybı gelişebilir.
Böbrek damarlarında meydana gelen değişiklikler böbrek fonksiyonlarını bozabilir. Protein kaybı başlayabilir ve ilerleyen dönemlerde böbrek yetmezliği gelişebilir. Göz damarlarında oluşan hasarlar görme problemlerine neden olabilir ve retinopati denilen göz hastalığı ortaya çıkabilir.
Kan damarlarında anevrizma oluşumu hayati tehlike oluşturabilir. Damar duvarının zayıflaması sonucu şişlik oluşur ve bu yapı yırtılırsa yaşamsal risk taşır. Ayrıca metabolik sendrom gelişme riski artar ve bu durum diyabet ile kalp hastalığı riskini daha da yükseltir.
Kontrol edilmeyen hipertansiyonun başlıca komplikasyonları:
- Kalp krizi ve kalp yetmezliği
- İnme ve beyin hasarı
- Böbrek hastalığı ve yetmezlik
- Görme bozuklukları ve körlük
- Anevrizma ve damar yırtılması
- Demans
- Metabolik sendrom
Hipertansiyon ile Günlük Yaşam Nasıl Sürdürülür?
Hipertansiyon tanısı aldıktan sonra yaşam tarzınızı düzenlemeniz gerekir. İlaçlarınızı düzenli kullanmak en önemli kuraldır. İlaç saatlerinizi kaçırmayın. Doktor onayı olmadan ilaç kesmeyin.
Ev tansiyon ölçümü yapın. Günde iki kez sabah ve akşam ölçümler yapın. Değerleri kaydedin ve doktor kontrollerinde götürün. Ani yükselmeler durumunda doktorunuza haber verin.
Stres yönetimi tansiyon kontrolünde önemlidir. Meditasyon, nefes egzersizleri, yoga gibi teknikler faydalıdır. Yeterli uyku alın. Günde 7-8 saat uyku hedefleyin.
İş yaşamınızı düzenleyin. Aşırı iş yükünden kaçının. Düzenli molalar verin. İş stresi tansiyonunuzu olumsuz etkiler.
Sosyal yaşamınızı sürdürün. Aile ve arkadaş desteği önemlidir. İzolasyona girmeyin. Hobi ve eğlence aktivitelerinizi ihmal etmeyin.
Hipertansiyonda Beslenme ve Egzersiz
DASH diyeti hipertansiyon hastalarına özel geliştirilmiş beslenme planıdır. Sebze, meyve, tam tahıl, düşük yağlı süt ürünleri, balık ve kümes hayvanları ağırlıklıdır. Kırmızı et, şeker, tuz sınırlıdır.
Tuz kısıtlaması beslenmenin temelidir. Günlük yarım çay kaşığı tuz sınırını aşmayın. Sofra tuzu kullanmayın. Baharatlı ve limonlu tatlandırma tercih edin. Hazır gıda etiketlerini okuyun.
Potasyum alımını artırın. Muz, portakal, domates, patates, fasulye potasyum bakımından zengindir ve tansiyona iyi gelir. Potasyum tuzun zararlı etkilerini azaltır. Günde 3500-4700 mg potasyum hedefleyin.
Magnezyum ve kalsiyum da tansiyon üzerinde olumlu etkiye sahiptir. Yeşil yapraklı sebzeler, fındık, süt ürünleri bu mineralleri içerir. Çok çeşitli ve renkli beslenme önemlidir.
Aerobik egzersiz tansiyonu düşürür. Haftada 150 dakika orta tempolu veya 75 dakika yüksek tempolu egzersiz yapın. Yürüyüş, bisiklet, yüzme idealdir. Kademeli başlayın.
Direnç antrenmanı da faydalıdır. Haftada 2-3 gün ağırlık antrenmanı yapabilirsiniz. Büyük kas gruplarını çalıştırın. Nefes tutmayın. Kademeli artış yapın.
Ne Zaman Doktora Başvurmalısınız?
Kan basıncınız 180/120 mmHg üzerine çıkarsa acil başvuru gerekir. Bu değerler hipertansif kriz olarak kabul edilir. Organ hasarı gelişebilir. 112’yi arayın veya en yakın acil servise gidin.
Hipertansiyon belirtileri yaşıyorsanız hemen doktora başvurun. Şiddetli başağrısı, görme bozukluğu, nefes darlığı, göğüs ağrısı ciddi bulgulardır. Geciktirmeden müdahale edin.
İlaç yan etkileri gelişirse doktorunuza haber verin. Öksürük, ayak şişliği, baş dönmesi, halsizlik yan etkiler olabilir. İlaç değişikliği gerekebilir. Kendiniz ilaç kesmeyiniz.
Rutin kontrollere düzenli gidin. Ayda bir kez kontrole gitmeniz önerilir. Tansiyon takibi, ilaç ayarlaması, yan etki değerlendirmesi yapılır. 3 ayda bir detaylı kontrol gerekir.
Hamilelik planıyorsanız doktorunuza danışın. Gebelik öncesi tansiyon kontrolü sağlanmalıdır. Bazı hipertansiyon ilaçları gebelikte güvenli değildir. Doktor önerisi ile değişiklik yapılır.
Sonuç
Hipertansiyon sessizce ilerleyen ama tedavi edilebilir bir hastalıktır. Erken tanı ve uygun tedavi ile normal yaşamınızı sürdürebilirsiniz. Yaşam tarzı değişiklikleri tedavinin temelidir. İlaç tedavisi gerektiğinde düzenli kullanılmalıdır.
Düzenli tansiyon ölçümü yaparak durumunuzu takip edin. Doktor kontrollerinizi aksatmayın. Beslenme alışkanlıklarınızı düzenleyin ve düzenli egzersiz yapın. Stres yönetimi ve yeterli uyku da önemlidir.
Unutmayın ki hipertansiyon kontrol edilebilir bir durumdur. Doktor önerilerine uyarak kalp krizi, inme, böbrek hastalığı gibi ciddi komplikasyonları büyük ölçüde önleyebilirsiniz. Sağlıklı yaşam tarzı ile uzun ve kaliteli bir yaşam sürebilirsiniz.
Sık Sorulan Sorular
Strese Bağlı Yüksek Tansiyon Belirtileri Nelerdir?
Yoğun stres yaşadığınızda vücudunuz adrenalin ve kortizol gibi hormonlar salgılar. Bu hormonlar damarlarınızı daraltır ve kalbinizin daha hızlı atmasına neden olur. Sonuç olarak tansiyonunuz aniden yükselebilir.
Strese bağlı tansiyon yükseldiğinde ani çarpıntı hissi yaşayabilirsiniz. Kalbinizin göğsünüzde çarptığını hissedebilir ve nabzınızın hızlandığını fark edebilirsiniz. Başağrısı özellikle ense ve şakak bölgelerinde gelişebilir. Boyun kaslarınızda gerginlik ve sertlik oluşabilir.
Aşırı terleme yaşayabilirsiniz. Özellikle avuç içleriniz ve alnınız terleyebilir. Huzursuzluk ve gerginlik hissi sizi rahat bırakmayabilir. Uyku bozuklukları gelişebilir ve nefes almanızda zorluk yaşayabilirsiniz.
Bu belirtiler stres azaldığında genellikle kendiliğinden düzelir. Ancak sık sık stres yaşıyor ve bu belirtiler tekrarlıyorsa dikkatli olmalısınız. Kronik stres kalıcı hipertansiyon gelişimine zemin hazırlayabilir. Bu durumda stres yönetimi teknikleri öğrenmeli ve gerekirse doktor desteği almalısınız.
Ani Tansiyon Yükselmesi Belirtileri Nelerdir?
Ani tansiyon yükselmesi hipertansif kriz olarak adlandırılır ve acil müdahale gerektirir. Tansiyonunuz 180/120 mmHg üzerine çıktığında vücudunuz alarm verir ve çeşitli belirtiler ortaya çıkar.
Şiddetli başağrısı ani tansiyon yükselmesinin en sık görülen belirtisidir. Bu ağrı zonklayıcı tarzda olabilir ve ense bölgesinden başlayarak tüm kafanıza yayılabilir. Normal ağrı kesiciler ile geçmeyebilir.
Görme bozuklukları yaşayabilirsiniz. Bulanık görme, çift görme veya görme alanınızda kayıplar olabilir. Gözlerinizde yanma ve batma hissi gelişebilir. Işığa karşı hassasiyet artabilir.
Nefes darlığı ani gelişebilir. Sanki havayı soluyamıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Göğsünüzde sıkışma ve baskı hissi oluşabilir. Kalp çarpıntısı ile birlikte göğüs ağrısı yaşayabilirsiniz.
Burun kanaması tekrarlayabilir. Bazen durdurmakta zorlanabilirsiniz. Kulak çınlaması ve işitme problemleri gelişebilir. Boyun damarlarınızda nabız hissini artabilir.
Bulantı, kusma ve baş dönmesi eşlik edebilir. Dengenizi kaybetme hissi yaşayabilirsiniz. Konuşma güçlüğü, yüzde uyuşma veya güçsüzlük gelişirse bu inme belirtisi olabilir.
Bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız hemen 112’yi arayın. Ani tansiyon yükselmesi kalp krizi, inme ve organ hasarlarına yol açabilir. Geciktirmeden acil servise başvurmanız hayati önem taşır.
Tansiyon 14/10, 15/10, 16/10 veya 17/10 Olursa Ne Olur?
Bu değerler yüksek tansiyon sınırları içindedir. Tek ölçümle tanı konulmaz. düzenli takip gerekir. Bu seviyelerde tansiyon uzun süreli kalırsa kalp, beyin ve böbrek gibi organlarda hasar riski artar. Mutlaka hekime başvurulmalıdır.
Referans: Hypertension