Supraventriküler Taşikardi (SVT) Nedir? Neden Olur?

Supraventriküler taşikardi SVT EKG örneği ve mekanizması
Supraventriküler taşikardi SVT EKG örneği ve mekanizması

Supraventriküler taşikardi (SVT), kalbin anormal derecede hızlı attığı bir taşikardi türüdür. Genellikle aniden başlayıp aniden sona erer ve kalp hızı dakikada 150-250 arasında değişebilir. Her yaş grubunda görülebilen bu durum, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ancak çoğu zaman ciddi bir tehdit oluşturmaz. Stres, fazla kafein tüketimi veya yorgunluk gibi tetikleyici faktörler SVT ataklarını başlatabilir. Bu nedenle, erken tanı ve tedavi, belirtilerin kontrol altına alınması için büyük önem taşır.

Supraventriküler Taşikardi Nedir?

Supraventriküler taşikardi (SVT), kalbin üst odacıkları olan atriyumlardan kaynaklanan ve kalp atış hızının aniden hızlanmasına neden olan bir ritim bozukluğudur. Bu durumda, kalp atış hızı genellikle dakikada 100’ün üzerine çıkar ve bazen 150-200 atım/dakika gibi yüksek seviyelere ulaşabilir. SVT, ani başlayan ve yine aniden sona eren çarpıntı atakları ile kendini gösterir. Bunun yanı sıra, baş dönmesi, göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi belirtiler de eşlik edebilir. Ataklar, birkaç saniye sürebileceği gibi saatlerce de devam edebilir.

SVT, genellikle kalpte olmaması gereken ekstra bir yolun varlığı, kulakçık içerisindeki bazı bölgelerin aşırı aktif olması veya bazı bölgelerde bir döngü mekanizmasının oluşması nedeniyle meydana gelir. Stres, aşırı alkol tüketimi, kafein veya bazı ilaçlar SVT’yi tetikleyebilir. Ancak herhangi bir tanımlanabilir tetikleyici olmadan da ortaya çıkabilir. Yapısal kalp hastalıkları (örneğin, kalp kapak hastalıkları) ve doğuştan gelen elektriksel anormallikler de (WPW, Uzun QT, Kısa QT sendromları) SVT’ye neden olabilir.

Supraventriküler Taşikardi Türleri Nelerdir?

SVT, kalbin elektrik sistemindeki benzersiz mekanizmaları ve kökenleri ile karakterize edilen birkaç farklı alt türü kapsar. Bunlar şunlardır:

AVNRT (AV Nodal Reentran Taşikardi)

AVNRT, kalbin elektrik sistemindeki bir hata nedeniyle AV düğümde bir “döngü” oluşmasıyla ortaya çıkan bir ritim bozukluğudur. Supraventriküler taşikardilerin en sık görülen türü olan AVNRT, kadınlarda erkeklere oranla daha yaygındır.

AVRT (Atriyoventriküler Reentran Taşikardi)

AVRT, kulakçıklar ve karıncıklar arasında normalde olmaması gereken fazladan bir iletim yoluna bağlı oluşan SVT türüdür. Bu yol elektriksel bir kısa devreye neden olur. Her elektriksel döngü bir kalp atışına yol açar ve kişi yine düzenli bir çarpıntı hisseder.

AVRT genellikle ekstra bir elektrik yolunun mevcut olduğu Wolff-Parkinson-White sendromu gibi durumlarla ilişkilidir. AVNRT’ye benzer şekilde, AVRT de aniden ortaya çıkabilir ve stres veya kafein tüketimi gibi faktörler tarafından tetiklenebilir.

Atriyal Fibrilasyon (AF)

Atrial fibrilasyon (AF), kalbin üst odacıkları (atriyumlar) arasındaki elektriksel iletim bozukluğundan kaynaklanan yaygın bir ritim bozukluğudur. Bu durumda, atriyumlar düzensiz ve çok hızlı bir şekilde kasılır, normalde olduğu gibi düzenli bir şekilde atmazlar. Sonuç olarak, kalbin pompalama verimliliği azalır ve kanın kalp içinde düzgün bir şekilde akışı bozulur.

Atriyal Flutter

Atriyal flutter, kalbin üst odacıklarında (atriyumlarda) görülen düzenli ama çok hızlı bir ritim bozukluğudur. Normalde kalp, düzenli bir elektriksel sinyalle uyumlu şekilde atar. Ancak atriyal flutterda, atriyumlar içinde bir elektriksel döngü oluşur ve bu, odacıkların dakikada 250-350 kez kasılmasına neden olur.

WPW (Wolff-Parkinson-White) Sendromu

WPW sendromu, doğuştan var olan, kalpte normalde bulunmayan fazladan bir elektriksel iletim yolu bulunan bir durumdur. Bu fazla yol, aksesuar yol veya Kent bağı olarak bilinir. Aksesuar yol, atriyumlar ile ventriküller arasında, normalde olmaması gereken bir bağlantıyı oluşturur ve bu yol, kalpteki elektriksel iletiminin hızlanmasına neden olur.

Atriyal Taşikardi (AT)

Atriyal taşikardi, kulakçıkların içindeki bir odak veya elektriksel döngüden kaynaklanır. Hasta düzenli veya düzensiz bir çarpıntı hisseder. Daha dirençli olma eğilimindedir.

Nodal Taşikardi

Nodal taşikardi, atriyum ve ventrikül arasındaki AV nod isimli bölgeden kaynaklanan bir SVT türüdür. Aşikar bir sebep olmadan olabileceği gibi, ilaçlara bağlı olarak yada kalp ameliyatlarından sonra da görülebilirler.

Supraventriküler Taşikardi Belirtileri Nelerdir?

Supraventriküler taşikardi belirtileri kişiden kişiye önemli ölçüde değişebilir. Bazı kişiler hafif hisler yaşarken bazıları daha şiddetli belirtilerle karşılaşabilir.

SVT belirtileri:

  • Göğüste hızlı bir çırpınma veya vurma hissi
  • Ani başlayıp ani sonlanabilen çarpıntı atakları
  • Nefes darlığı
  • Baş dönmesi veya sersemlik hissi
  • Bayılma (senkop)
  • Kaygı veya panik hissi
  • Göğüs ağrısı veya rahatsızlık (özellikle eşlik eden koroner arter hastalığı varsa)

Eğer hastada kalp yetersizliği, koroner arter hastalığı veya kalp kapak hastalığı gibi eşlik eden rahatsızlıklar bulunuyorsa, bu belirtiler daha şiddetli seyredebilir ve hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.

Supraventriküler Taşikardi Neden Olur?

SVT gelişmesine katkıda bulunan temel nedenler, doğuştan kalp kusurları veya önceki bir kalp krizinden kaynaklanan hasar gibi kalpteki yapısal anormalliklerdir. Bu anomaliler, kalbin normal elektrik yollarını bozabilir ve hızlı çarpıntı ataklarına yol açabilir. Ek olarak, kardiyomiyopati gibi kalp kasını etkileyen durumlar, SVT riskini daha da artırabilir.

SVT nedenleri: 

  • Doğuştan kalp kusurları
  • Kalp krizi sonrası oluşan yapısal değişiklikler
  • Kardiyomiyopati (kalp kası hastalıkları)
  • Stres ve kaygı
  • Kafein, nikotin ve yasa dışı madde gibi uyarıcılar
  • Hormon değişiklikleri (hamilelik, menopoz)
  • Hipertiroidizm (tiroid bezinin aşırı çalışması)
  • Elektrolit dengesizlikleri (özellikle potasyum, magnezyum ve kalsiyum düzeylerinde anormallikler)
  • Bazı ilaçlar (ör. dekonjestanlar, beta-agonistler)
  • Genetik yatkınlık

SVT Nasıl Önlenir?

Supraventriküler taşikardi (SVT) ataklarını önlemek için yaşam tarzı değişiklikleri ve sağlıklı alışkanlıklar benimsemek önemlidir.

  • Stres, SVT’nin en yaygın tetikleyicilerinden biri olduğu için yoga, meditasyon veya derin nefes egzersizleri gibi gevşeme tekniklerini düzenli olarak uygulamak stres seviyesini azaltabilir.
  • Ayrıca, kafein, alkol ve nikotin gibi uyarıcı maddeler kalp ritmini olumsuz etkileyebilir ve SVT riskini artırabilir. Bu nedenle, bu tür maddelerin tüketimini sınırlamak veya tamamen bırakmak faydalı olacaktır.
  • Sağlıklı bir yaşam tarzını desteklemek için dengeli bir diyet ve düzenli egzersizle kilo kontrolü sağlanmalıdır. Fazla kilo, SVT gibi aritmilere yatkınlığı artırabilir.
  • Bunun yanı sıra, yeterli ve kaliteli uyku almak da önemlidir. Yetersiz dinlenme ve yorgunluk, SVT ataklarını tetikleyebileceği için uyku düzenine dikkat edilmelidir.
  • Elektrolit dengesini korumak da kalp sağlığı açısından kritik bir rol oynar. Düzenli su tüketimi ve potasyum ile magnezyum gibi elektrolitler açısından zengin bir diyet, kalp ritminin düzenli çalışmasına yardımcı olabilir.
  • Son olarak, düzenli sağlık kontrolleri ihmal edilmemelidir. Yüksek tansiyon, tiroid sorunları veya diğer kalp hastalıkları gibi altta yatan durumların tedavi ve kontrol altına alınması, SVT ataklarını önlemede önemli bir rol oynar.

Bu önlemler, hem SVT’nin sıklığını hem de şiddetini azaltmada etkili olabilir. Ancak, kişisel risk faktörlerinin belirlenmesi ve doğru bir tedavi planı oluşturulması için kardiyolog değerlendirmesi gereklidir.

Ne Zaman Tıbbi Yardım Alınmalıdır?

Supraventriküler taşikardi (SVT) belirtileri her zaman ciddi olmayabilir, ancak bazı durumlarda tıbbi yardım almak önemlidir. Eğer hızlı kalp atışları sık tekrarlıyor veya uzun süre devam ediyorsa, mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Bunun yanı sıra, aşağıdaki belirtiler SVT’nin daha ciddi bir duruma işaret edebileceğini gösterebilir:

  • Göğüs ağrısı veya baskı hissi
  • Nefes darlığı
  • Baş dönmesi veya sersemlik hissi
  • Bayılma veya bayılacak gibi hissetme
  • Hızlı kalp atışları sırasında halsizlik veya yorgunluk

Bu semptomlar, SVT’nin kalbin pompalama işlevini etkileyebileceğini veya altta yatan bir kalp hastalığının olabileceğini gösterebilir. Ayrıca, eğer belirtiler dinlenmeyle düzelmiyor veya günlük yaşamı etkiliyorsa, gecikmeden bir kardiyoloğa başvurulmalıdır. Ani ve ciddi belirtiler (örneğin göğüs ağrısı veya nefes darlığı) ise acil tıbbi müdahale gerektirir ve en yakın acil servise gidilmelidir.

Supraventriküler Taşikardi Nasıl Teşhis Edilir?

SVT teşhisi tipik olarak kapsamlı bir tıbbi öykü ve fizik muayene ile başlar. Muayene sırasında doktor, hastanın belirtileri, sıklığı ve süresi ile birlikte potansiyel tetikleyiciler hakkında bilgi alır. Kalbin elektrik aktivitesini değerlendirmek ve bir atak sırasında SVT varlığını doğrulamak için genellikle bir EKG çekilir. Bazı durumlarda, atakların sıklığı ve özellikleri hakkında değerli bilgiler sağlayan uzun süreli bir izleme cihazı, örneğin bir Holter cihazı kullanılabilir.

EKG’ye ek olarak, kalbin genel sağlığını değerlendirmek ve SVT’ye katkıda bulunabilecek altta yatan durumları belirlemek için başka tanı testleri de yapılabilir. Bu testler arasında ekokardiyografi, stres testleri ve hormon seviyelerini veya elektrolit dengesizliklerini kontrol etmek için kan testleri yer alabilir.

Supraventriküler taşikardi (SVT) EKG örneği
Supraventriküler taşikardi (SVT) EKG örneği

Supraventriküler Taşikardi Tedavisi Nasıldır?

SVT tedavisi, şikayetleri hafifletmeyi, normal kalp ritmini sağlamayı ve gelecekteki atakları önlemeyi amaçlar. Tedavi yaklaşımı, atakların sıklığına ve şiddetine, ayrıca hastanın genel sağlık durumuna ve tercihlerine bağlı olarak değişebilir. Birçok hasta için, başlangıç tedavisi yaşam tarzı değişikliklerini ve vagal manevraların kullanımını içerebilir. Örneğin aşağı doğru basınç uygulamak (öksürme, ıkınma) veya yüze soğuk su uygulamak gibi belirli fiziksel eylemleri içeren bu manevralar, vagus sinirini uyarabilir ve bir SVT atağı sırasında kalp atış hızını yavaşlatmaya yardımcı olabilir.

Vagal manevraların etkisiz olduğu veya atakların sık görüldüğü durumlarda, ilaç tedavisi gerekebilir. Antiaritmik ilaçlar kalp atış hızını kontrol etmeye ve SVT ataklarını önlemeye yardımcı olabilir. Beta blokerler ve kalsiyum kanal blokerleri yaygın olarak belirtileri yönetmek ve uzun süreli kontrol sağlamak için reçete edilir.

Tekrarlayan semptomatik SVT’si olan bazı kişilerde, çarpıntının tekrarını önlemek veya hastalığı tamamen tedavi etmek için ablasyon genellikle ilk tercih edilen yöntemdir. Bu işlemin başarı oranı oldukça yüksektir ve çoğu hasta için kalıcı bir çözüm sunar.

SVT Ablasyon Nasıl Yapılır?

SVT ablasyonu genellikle kasık bölgesindeki bir damar yoluyla ince bir tüp (kateter) kalbe ulaştırılarak yapılır. İşlem sırasında, kateterler kalpteki elektrik sinyallerini ölçerek ritim bozukluğunun kaynağını tespit eder. Daha sonra, anormal elektrik yollarını yok etmek için kateterin ucundan ısı (radyo frekans enerjisi) veya soğuk (kriyoterapi) uygulanır.

SVT Ablasyon Başarı Oranı

SVT ablasyon, yüksek başarı oranları ile güvenli bir tedavi seçeneğidir. AVNRT ve AVRT gibi türlerde başarı oranı %98-99; atriyal taşikardi ve atriyal flutter için ise %95’in üzerindedir.

SVT Ablasyon Sonrası İlaç Kullanımı

AVNRT ve AVRT gibi supraventriküler taşikardilerde ablasyon sonrası tekrar riski çok düşüktür. Bu nedenle, genellikle hastaların çarpıntı ilaçlarına devam etmesi gerekmez. Ancak atriyal taşikardi ve atriyal flutter gibi daha karmaşık durumlarda, tedavi planı bireysel olarak değerlendirilir.

Bazı hastalarda ablasyon sonrası kısa süreli antiaritmik ilaçlar kullanılabilir. Bu, işlem sonrası erken dönemde ritmi stabilize etmek veya pıhtı oluşumunu önlemek için önerilebilir. İlaç gereksinimi, hastanın genel sağlık durumu ve ritim bozukluğunun özelliklerine göre doktor tarafından belirlenir.

Supraventriküler Taşikardi Tedavi Edilmezse Ne Olur?

SVT, genellikle hayatı tehdit edici olmasa da, tedavi edilmezse veya kötü yönetilirse tehlikeli komplikasyonlara yol açabilir. Potansiyel bir komplikasyon, özellikle altta yatan kalp rahatsızlığı olan bireylerde kalp yetmezliğinin gelişmesidir. Kalbin sürekli hızlı çalışması zamanla kalp kasını zayıflatabilir ve kanı etkili bir şekilde pompalama yeteneğini azaltabilir. Bu durum yorgunluk, nefes darlığı ve sıvı tutulumu gibi belirtilere neden olabilir.

SVT ile ilişkili başka bir komplikasyon, artan inme riskidir. Hızlı kalp atışları, özellikle atriyal fibrilasyonu olan hastalarda kalp içinde kan pıhtılarının oluşmasına yol açabilir. Bir kan pıhtısı beyne giderse, potansiyel olarak ciddi sonuçlara yol açan bir inmeye neden olabilir. Bu nedenle, SVT’li hastalar belirtilerini dikkatle izlemeli ve ani güçsüzlük, konuşma zorluğu veya şiddetli baş ağrısı gibi herhangi bir inme belirtisi yaşadıklarında tıbbi yardım almalıdırlar.

Nadir durumlarda SVT ventriküler fibrilasyon gibi hayatı tehdit eden aritmilere yol açabilir. Bu özellikle önceden var olan kalp hastalığı veya yapısal anormallikleri olan hastalarda daha yüksektir. Bu olaylar nadir olsa da, SVT’nin uygun teşhis ve yönetiminin önemini vurgularlar.

Referanslar:

Referans-1
Referans-2

Facebook
Twitter
Email
WhatsApp