Aort Anevrizması Nedir? Neden Olur? Belirtileri Nelerdir?

Aort anevrizması
Aort anevrizması

Aort anevrizması, aortun belirli bir bölgesinde meydana gelen tehlikeli bir genişlemedir. Bu durum, çoğu zaman sessizce ilerler ve aortun yırtılması halinde ani ölüme neden olabilir. Hayati risk taşıdığı için erken teşhis ve düzenli takip büyük önem taşır.

Aort anevrizması nedir?

Aort anevrizması, kalpten çıkan ana atardamar olan aort damarının normalden fazla genişlemesiyle oluşan bir durumdur. Aort, vücuda oksijen açısından zengin kan taşıyan en büyük damardır. Bu damar normalde dayanıklıdır, ancak bazı durumlarda damar duvarı zayıflayabilir ve bu zayıflayan bölgede genişleme meydana gelebilir. Bu genişleme anevrizma olarak adlandırılır.

Anevrizma genellikle yavaş ilerler ve uzun bir süre boyunca belirti vermeden büyüyebilir. Ancak yeterince büyüdüğünde damar yırtılabilir (rüptür) ya da içindeki kan pıhtılaşarak başka organlara zarar verebilir. Bu nedenle fark edilmesi ve takip edilmesi son derece önemlidir.

Aort anevrizması vücudun hangi bölgelerinde görülür?

Aort damarı göğüs boşluğundan başlayarak karın içine kadar uzanır. Anevrizma, aortun herhangi bir bölümünde gelişebilir ancak en sık iki bölgede görülür:

  • Torakal aort anevrizması: Aortun göğüs kısmında oluşur. Bu bölgede yer alan anevrizmalar genellikle kalbe daha yakın konumlanır.
  • Abdominal aort anevrizması: Aortun karın içindeki kısmında ortaya çıkar. Bu tip anevrizmalar daha yaygındır ve çoğunlukla ileri yaşlardaki kişilerde görülür.

Hangi bölgede gelişirse gelişsin, genişleyen damarın patlama riski hayati tehlike oluşturabileceğinden dikkatle izlenmesi gerekir.

Neden olur?

Aort anevrizmasının gelişmesinde en sık rol oynayan faktör damar duvarının zamanla zayıflamasıdır. Bu zayıflamaya neden olan bazı durumlar şunlardır:

Yüksek tansiyon, damar duvarında sürekli bir basınç oluşturarak anevrizma gelişimini kolaylaştırabilir. Sigara kullanımı da damarların elastikiyetini bozar ve riski artırır. Bazı kişilerde genetik faktörler ön plandadır, özellikle bağ dokusu hastalıkları (örneğin Marfan sendromu gibi) olan bireylerde aort duvarı doğuştan zayıf olabilir.

Ayrıca damar sertliği (ateroskleroz), kolesterol yüksekliği ve ileri yaş gibi durumlar da bu sorunun gelişmesinde etkili olabilir. Tüm bu etkenler zaman içinde aort duvarının yapısını bozarak anevrizma gelişimine zemin hazırlar.

Belirtiler ne zaman ortaya çıkar?

Aort anevrizmaları genellikle uzun süre belirti vermez. Bu nedenle çoğu zaman başka bir tetkik yapılırken, örneğin karın ultrasonu ya da bilgisayarlı tomografi (BT) sırasında fark edilir.

Eğer belirtiler ortaya çıkarsa, bunlar genellikle anevrizmanın büyüklüğüne, yerine ve ne kadar süredir var olduğuna bağlı olarak değişebilir. Torakal aort anevrizmaları göğüs, sırt ya da boyun bölgesinde ağrıya neden olabilirken; abdominal aort anevrizmaları karında künt ve yaygın bir ağrı yapabilir. Bazen bel bölgesine yayılan ağrılar da görülebilir.

Anevrizma yırtılırsa aniden başlayan, şiddetli bir ağrı olur. Bu ağrı genellikle bıçak saplanır tarzda tarif edilir ve acil müdahale gerektirir.

Tanı nasıl konur?

Aort anevrizmasının tanısı genellikle görüntüleme yöntemleriyle konur. Ultrason, BT (bilgisayarlı tomografi) ve MRG (manyetik rezonans görüntüleme) gibi testler aortun yapısını ve genişliğini net bir şekilde gösterebilir.

Abdominal aort anevrizmaları için genellikle karın ultrasonu yeterlidir. Ancak anevrizmanın tam boyutu, yerleşimi ve çevre damarlarla ilişkisi değerlendirilmek isteniyorsa BT anjiyografi tercih edilebilir. Bu testlerde aort çapı belirlenir ve zaman içinde ne kadar büyüdüğü takip edilir.

Riskler neler olabilir?

En ciddi risk, anevrizmanın yırtılmasıdır. Aort duvarı genişledikçe, üzerindeki gerilim artar ve bu da damar duvarında çatlama riskini yükseltir. Bu tür bir yırtılma çok kısa sürede hayati tehlike yaratabilir.

Bir diğer risk, anevrizmanın içinde pıhtı oluşmasıdır. Bu pıhtı parçalanarak beyine, böbreklere ya da bacaklara giden damarları tıkayabilir. Ayrıca nadiren olsa da anevrizma büyüyerek çevredeki organlara baskı yapabilir, bu da ek şikayetlere yol açabilir.

Tedavi nasıl planlanır?

Aort anevrizmalarının tedavisi, anevrizmanın çapına, bulunduğu yere ve hastanın genel sağlık durumuna göre planlanır. Küçük ve belirti vermeyen anevrizmalar için genellikle düzenli aralıklarla takip önerilir. Bu takiplerde görüntüleme testleri ile genişlemenin hızı kontrol edilir.

Eğer anevrizma belli bir çapa ulaşmışsa (genellikle karın aortunda 5.5 cm üzeri), cerrahi ya da endovasküler (damar içinden yapılan) müdahale düşünülebilir. Endovasküler tedavide kasıktan girilerek aort içine bir stent yerleştirilir ve anevrizma duvarına olan basınç azaltılır. Açık cerrahi ise karın ya da göğüs açılarak yapılan, daha klasik bir yöntemdir. Hangi yöntemin uygun olduğu hastanın durumuna ve anevrizmanın yerine göre belirlenir.

Takip ve yaşam tarzı değişiklikleri önemli midir?

Aort anevrizması tanısı konduğunda tedavi kadar yaşam tarzı da önem kazanır. Kan basıncının kontrol altında tutulması, sigaranın bırakılması ve düzenli takip randevularına gidilmesi riski azaltmada etkili olabilir. Ayrıca ağır kaldırma gibi ani tansiyon yükselmesine yol açabilecek hareketlerden kaçınılması önerilir.

Beslenme ve egzersiz de genel damar sağlığı açısından önemlidir. Kolesterol seviyelerinin düşürülmesi, sağlıklı kiloda kalınması ve düzenli hafif egzersiz yapılması, aort duvarına olan yükü azaltabilir.

Nasıl önlenir?

Aort anevrizmasından korunmak için sigarayı bırakmak, tansiyonu ve kolesterolü kontrol altında tutmak, düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı beslenmek gibi yaşam tarzı değişiklikleri önemlidir. Risk faktörleri olan kişilerin doktor kontrolünde düzenli tarama yaptırması önerilir.

Sık Sorulan Sorular

Aort anevrizması ameliyat gerekir mi?

Her aort anevrizması ameliyat gerektirmez. Anevrizmanın boyutu, büyüme hızı ve hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır. Küçük anevrizmalar (genellikle 4 cm’den küçük) düzenli takip ile izlenirken, semptomlara neden olan, hızla büyüyen veya belirli bir eşiği (örneğin 5.5 cm) aşan anevrizmalar için cerrahi müdahale gerekebilir. Doktor, risk ve fayda dengesini değerlendirerek karar verir.

Aort anevrizması ağrısızsa tehlikeli değil mi?

Aort anevrizmasının ağrısız olması tehlikesiz olduğu anlamına gelmez. Çoğu anevrizma uzun süre belirti vermeden büyüyebilir ve sessizce yırtılma riski taşıyabilir. Bu yüzden düzenli tarama ve kontrol, özellikle risk grubundaki kişiler için hayati önem taşır.

Genç yaşta olur mu?

Aort anevrizması genç yaşta da görülebilir, ancak nadirdir. Genellikle Marfan sendromu, Ehlers-Danlos sendromu gibi genetik bağ dokusu hastalıkları veya doğumsal damar anomalileri gençlerde aort anevrizmasına neden olabilir.

Karında aort anevrizması tehlikeli mi?

Karındaki aort anevrizması (abdominal aort anevrizması) tehlikelidir çünkü büyüyüp yırtılırsa (rüptür) ciddi iç kanamaya yol açabilir ve hayati risk taşır. Erken teşhis ve tedavi kritik önemdedir.

Aort anevrizması nasıl bir hastalıktır?

Aort anevrizması aort damarının bir bölgesinde genişleme veya balonlaşma oluşmasıyla karakterize, genellikle sessiz ilerleyen bir hastalıktır. Yırtılma riski taşıdığı için potansiyel olarak ölümcül olabilir ve sıklıkla yüksek tansiyon veya damar sertliği ile ilişkilidir.

Aort anevrizması kaç mm olmalı?

Aort anevrizması için tehlike sınırı genellikle 55 mm (5.5 cm) olarak kabul edilir; bu boyutta cerrahi müdahale önerilir. Ancak 40-50 mm arasındaki anevrizmalar izlenir, büyüme hızına göre karar verilir.

Aort anevrizması tamamen iyileşer mi?

Aort anevrizması, damar duvarında oluşan bir zayıflık olduğu için kendiliğinden “iyileşmez”. Ancak küçük anevrizmalar izlemle kontrol altında tutulabilir, büyümeleri yavaşlatılabilir veya durdurulabilir. Cerrahi veya endovasküler tedavi ile anevrizma onarılabilir, ancak bu, damarın eski haline dönmesi değil, riskin ortadan kaldırılması anlamına gelir.

Hamilelik aort anevrizmasını etkiler mi?

Hamilelik sırasında kan hacmi ve basıncı artar, bu da özellikle Marfan sendromu gibi bağ dokusu hastalığı olan kadınlarda aort anevrizması riskini veya mevcut anevrizmanın büyümesini tetikleyebilir. Bu nedenle riskli bireylerin hamilelik öncesi kardiyolog kontrolünden geçmesi önerilir.

Ameliyat ne kadar sürer?

Ameliyat süresi, anevrizmanın yerine ve uygulanan yönteme (açık cerrahi veya endovasküler) bağlı olarak değişir. Açık cerrahi 4-8 saat, endovasküler onarım (stent) ise 2-4 saat sürebilir.

Referans: Aortic aneurysm

Yazıyı Paylaşın

Facebook
X
WhatsApp
LinkedIn
Telegram
Reddit